Giriş
(7)

Ne istediğinizi nasıl buldunuz?

Fiyu
Tamamen bir çıkmaz gibi.İstediğimi sandığım şeyi iç sesim istemediğimi düşünüyor veya istemediğim şeyi aslında istiyormuşum gibi...Sürekli ölçüp tartmak, düşünmek, sonucunda bir karara varamamak ve "ben ne istiyorum?" , "beni mutlu edecek olan ne?" sorularına cevap aramak ve bulamamaktan çok yıpra
Tamamen bir çıkmaz gibi.İstediğimi sandığım şeyi iç sesim istemediğimi düşünüyor veya istemediğim şeyi aslında istiyormuşum gibi...
Sürekli ölçüp tartmak, düşünmek, sonucunda bir karara varamamak ve "ben ne istiyorum?" , "beni mutlu edecek olan ne?" sorularına cevap aramak ve bulamamaktan çok yıprandım.
Böyle şeyler yaşayıp bir düzlüğe çıkanınız var mı ?
Ne yaptınız?
0
Fiyu
(21.09.20)
Herkesin rotası başka. ben kendimi ikna edebilen cinslerdenim ama hayatı boyunca kendini mutsuzluğa itenler de var. bence bu durum kritik bir hale geliyorsa terapiye gitmek iyidir.
ben gitmedim ama böyle bir ikilemde kalırsam giderim.
0
lcha
(21.09.20)
Lacan oku objet petit a şuradan:
en.m.wikipedia.org
0
fempusay
(21.09.20)
Ne istediğimi bulmanın bir boka yaramadığını ne istememem gerektiğini ve isteklerinin bana uygun olup olmadığını anlamanın önemini fark ettiğim gün hayatım değişti.
0
deer hunter
(21.09.20)
din
0
bir soru sorcam
(21.09.20)
deneyimleyerek. yani hayatınızda hiç tahiti'de bulunmadıysanız hayatınızı orada geçirmek isteyip istemediğinizi bilemezsiniz. evde oturup düşünerek neyi sevdiğinizi bulamazsınız. gidin görün, yiyin, için, sonra zaten kendiliğinden çizilir bir yol.
0
bohr atom modeli
(21.09.20)
@bohr haklı, herhangi bir konuda kararsızlık duyuyorsak bilgi eksikliğindendir. Bilgiyi okuyarak, gözlemleyerek alabilirsen ne âlâ. Yine de en garantisi tecrübe etmektir.

Bazı şeyleri de karar vermek için yaşarız. Ben mesela 2 tane yanlış işi bırkatım. Kendimi de tanımış oldum. Bir işten ne beklediğimi anlamış oldum. Bunu hata olarak göremem.
0
the coon
(21.09.20)
32 yaşındayım, bulamadım :) ama bulamamak rahatsız etmiyor daha eğlenceli geliyor.
0
prodeq
(23.09.20)
(2)

İkinci yabancı dil

nakamura
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunuyum. Mühendisler için yaralı olabilecek 2. yabancı dil sizce nedir? Teşekkürler..
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunuyum. Mühendisler için yaralı olabilecek 2. yabancı dil sizce nedir? Teşekkürler..
0
nakamura
(21.09.20)
alamanca.
0
bohr atom modeli
(21.09.20)
Alman şirketlerinin (özellikle Siemens) Almancayı ikinci dil olarak istediğini gördüm. Almanca olabilir.
0
dissendium
(21.09.20)
(1)

hangisini seçerdiniz ?

Eyllalltn
arkadaşlar size bölümler sıralayacağım siz olsanız bunlardan hangisini okumayı tercih ederdiniz ama iş alımı açısından değerlendirin lütfen bölümler şunlar ve hepsi 4 yıllık (bir bölüm okuyorum şuan ama iş imkanı yok bu yüzden iş imkanı olması çok önemli ikinci üniversitem olacak)1. çalışma ekonomis
arkadaşlar size bölümler sıralayacağım siz olsanız bunlardan hangisini okumayı tercih ederdiniz ama iş alımı açısından değerlendirin lütfen bölümler şunlar ve hepsi 4 yıllık (bir bölüm okuyorum şuan ama iş imkanı yok bu yüzden iş imkanı olması çok önemli ikinci üniversitem olacak)
1. çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri
2. siyaset bilimi ve kamu yönetimi
3. iş sağliği ve güvenliği
4. halkla ilişkiler ve reklamcılık
5. çocuk gelişim
6. insan kaynaklari yönetimi
7. siyaset bilimi ve uluslarasi ilişkiler
0
Eyllalltn
(21.09.20)
5'i bilmiyorum ama diğerleri arasında bir tek 3'ten mezunsan kendi alanında çalışabilirsin gibi geliyor. bunlardan mezun çok kişi tanıdım hep alakasız işler yapıyorlar. mezun olduğun okula ve torpiline göre de değişir tabii.
0
bohr atom modeli
(21.09.20)
(3)

recombination - tam türkçesi nedir? (kimyacıları da yardıma beklerim)

pati
recombination of free radicals... şeklinde.türkçeye çevirip bir rapora koymam gerekiyor da, tam karşılığı olabilecek bir kelime bulamadım. "recombination" türkçe nasıl denir? radikallerin birleşmesi diyeceğim de, çok eğreti duruyor.bonus: "radical scavenger"ın da türkçe karşılığı lazım.
recombination of free radicals... şeklinde.

türkçeye çevirip bir rapora koymam gerekiyor da, tam karşılığı olabilecek bir kelime bulamadım. "recombination" türkçe nasıl denir? radikallerin birleşmesi diyeceğim de, çok eğreti duruyor.

bonus: "radical scavenger"ın da türkçe karşılığı lazım.
0
pati
(19.09.20)
Yeniden birleşme
Geri birleşme
En kötü rekombinasyon yazın :)
0
fezagezgini_4
(19.09.20)
serbest radikallerin rekombinasyonu.
0
mrtkp1234
(19.09.20)
rekombinasyon yerine geri birleşme yazardım ben. rekombinasyon çirkin geldi bana. geri birleşme gayet güzel bir türkçe çeviri.
0
bohr atom modeli
(19.09.20)
(7)

En güzel yumurtayı nerden buluruz?

respect
Masterchefte görüyoruz böyle içi kıpkırmızı, bizdekiler hep sarı :(Hangi marka ya da nerden buluruz istanbulda öyle yumurta.Çiftlikten falan mı alıyolar acaba?
Masterchefte görüyoruz böyle içi kıpkırmızı, bizdekiler hep sarı :(

Hangi marka ya da nerden buluruz istanbulda öyle yumurta.

Çiftlikten falan mı alıyolar acaba?
0
respect
(16.09.20)
yumurtalarda numara oluyor. food team diye bir firma gurme ürünleri sağlıyor. iyi yumurtayı ege bölgesindeki migroslardan tire koop olarak alabilirsin. 0 numara yani organik kategorisi.
0
mikahakkinen
(16.09.20)
içi kıpkırmızı olunca iyi olmuş olmuyor ki. benim kız arkadaşımın babasının tavukları var 15-20 tane, o bana getiriyor arada içleri sapsarı. endüstriyel yumurtadan farkı biraz küçük ve kabuğunun kalın olması ama.
0
bohr atom modeli
(16.09.20)
Buna bakabilirsiniz: www.jdtarim.com
0
taurina
(16.09.20)
ben "Tire Organik" alıyorum

TR'den ÖNCE (ÖNCE, ÖNCE ÖNCE) 0 varsa organiktir alabilirsiniz.

Bazı çakallar
TR0 diye başlatıyor, öyle değil

0TR diye başlamalı

0 organik yem yiyip ve serbest dolaşan
1 serbest dolaşan
2 kapalı alanda serbest dolaşan
3 Kafeste ve yapay yem en kötüsü bu
0
Corc
(16.09.20)
bahçemde serbest gezen / takılan 7 tavuk 1 köpek ve 2 kedi var.
tavukların yumurtaları avm yumurtalarından küçük ve kabukları çok sert, renkleri de sarı tonları. çocukluğumdaki gibi,
kırmızıyı nereden gördünüz ise şüpheyle yaklaşırım.
0
ankara06
(16.09.20)
Benim de eşimin babasının bahçesinde tavukları var. Yumurta sarısının o kadar sarı olduğunu bilmiyordum, öyle sarılardı.
0
le jeune turc
(16.09.20)
yeme gore renk degisir. hayvan misir yerse renk kirmiziya calar.
0
tunaktunaktun
(17.09.20)
(11)

Yurt dışında yaşayan duyurucular

ms brownstone
Yaşadığınız ülkeye ne kadar zaman önce, kaç yaşındayken ve ne şekilde yerleştiniz? İstediğiniz kadar ayrıntı verebilirsiniz ve ülke ismi de yazarsanız güzel olur.Şimdi Türkiye’de yaşayan ancak hayatının bir dönemini yurt dışında geçirmiş olanların da cevaplarını bekliyorum tabii.
Yaşadığınız ülkeye ne kadar zaman önce, kaç yaşındayken ve ne şekilde yerleştiniz? İstediğiniz kadar ayrıntı verebilirsiniz ve ülke ismi de yazarsanız güzel olur.

Şimdi Türkiye’de yaşayan ancak hayatının bir dönemini yurt dışında geçirmiş olanların da cevaplarını bekliyorum tabii.
0
ms brownstone
(16.09.20)
1 yıl italyada yaşadım okul için. Staj dönemi geldiğinde çalışma izni çıkmayınca geri dönmek zorunda kaldım:(
0
suicides underground
(16.09.20)
2017-25-evlilik-fransa.
0
logisticsmanager
(16.09.20)
25. Yas gunumde geldim. Tam 6 sene oldu. Avustralya.
0
baldur2
(16.09.20)
24 yaşında sydney'e gittim, 1,5 yıl kadar yaşadım. mühendis vizesi.
27 yaşında almanya'ya geldim, 1 yıldır buradayım, yüksek lisans.
0
bohr atom modeli
(16.09.20)
22 yaşımda 6 aylığına Fransa -eğitim
24 yaşımda 2,5 aylığına Almanya -staj
26 yaşımda 6 aylığına ABD -eğitim
27 yaşımda Hollanda - yüksek lisans ve doktora
0
but that was just a dream
(16.09.20)
Belcika 6 ay once 35 yas. Burada is buldum, isverenim is iznimi ayarladi. Elektronik Muhendisiyim.
0
cleric
(16.09.20)
2009-2010 arasinda Berlin'de yasadim. EVS yapmistim o zaman. Yas 24 idi.
2019 Haziran ortasi yani 34 yasindayken Isvicre Cenevre'ye tasindim. Sirket ici transfer oldu. Calisma iznimi sirket ustlendi. Hala buradayim.
0
interview with the vampire
(16.09.20)
temmuz 2019'da 31 yaşında şirket içi transfer ile Almanya.
0
japon askeri
(16.09.20)
2019da, 28 yasindayken, gocmenlik ile Kanada'ya yerlestim. Gocmenlikle gelince calisma izni derdi olmadigi icin kendi alanimda is bulup calismaya basladim, ama esim is bulamadi hala. Fakat tek maas ile Turkiye'deki standardimizin uzerinde bir hayat yasiyor, neredeyse ayni birikimi yapiyoruz.

Sahsi dusuncem, keske daha erken gelseymisim.
0
taurina
(16.09.20)
2001, 18 yasinda, kanada, universite icin geldim boka battim.
0
cooperr
(16.09.20)
22 iken Erasmus ile geldim, mezun olup, 24 yasimda Master yapmaya gelip kaldim. Vize görevlisinin içine sinen 'yerleşme' sınırsız iş sözleşmesini gostermemle, sonra da vatandaslıgı almamla oldu.
Ülke: Almanya.
0
buf-e kür
(16.09.20)
(6)

Espri ne?

speedy
https://twitter.com/klara_sjo/status/1306033502798974977Konusmalari anlamdim dolayisiyla espriyi de? Anlayan?
twitter.com
Konusmalari anlamdim dolayisiyla espriyi de? Anlayan?
0
speedy
(16.09.20)
did you guys hear about the actress who got stabbed?
reese...

witherspoon? (kulağa with a spoon gibi geldiği için)

no with a knife.
0
bohr atom modeli
(16.09.20)
aşırı iyi ya :D
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.09.20)
reese ve witherspoon ne acaba?
0
diffarentiationation
(16.09.20)
@diffarentiationation reese witherspoon diye oyuncu var
0
matilda
(16.09.20)
Reese.... dedikten sonra birisinin kadının soyadını söylemesini bekliyor (sanki soyadını anımsamaya çalışıyormuş gibi) ki şakayı yapabilsin.
0
kucukne
(16.09.20)
bir oyuncu bicaklanmis reese... diyor reese witherspoon (kasigiyla demek) diye bi oyuncu var o mu diyor babasi, o da yok bicakla (with a knife) ? oldurmus diyor, komikli :)
0
eipcack
(16.09.20)
(16)

erkek arkadaşlara....

sifonbasligi
Erkek arkadaşlara bu sorum. Doğum gününüzde nasıl bir hediye isterdiniz?
Erkek arkadaşlara bu sorum. Doğum gününüzde nasıl bir hediye isterdiniz?
0
sifonbasligi
(15.09.20)
tuttuğum takımın yeni sezon forması.
0
since1907
(15.09.20)
bütçe nedir? araba olur.
0
ya ben lan neyse
(15.09.20)
elit beyefendilere kol saati,
iş insanına gömlek,
fanatik taraftara takımına dair forma veya aksesuar,
nerdlere elektronik eşya,
sporcuya kullanacağı bir ekipman,
abazaya seks,
şişkoya kebapçıda yemek ısmarlamak,
meriçlere yalnızca öpücük emojisi
0
dafuq
(15.09.20)
Kesinlikle biblo süs vs. masaya koymalık bir şey istemem. İhtiyacım olan ama zaman/imkan bulamadığım bir şeyin alınmasını isterdim.
mesela ihtiyaçlarım arasında; ayakkabı, kamp malzemeleri ve mevsimlik ceket var. çevremden de bunları alsam mutlu olurdum.
ihtiyacım olmasa da kullanacağım ya da para vermeye acıdığım şeyler de olabilir. mesela mızıka, gömlek/pantolon, güzel bir kulaklık, saat vs..

Edit: her türlü kitap hediyesine de mutlu olurdum. Hasan ali serisinden bir kaç kitap beni mutlu ederdi.
0
cahs
(15.09.20)
Elektrikli scooter olabilir. Bütçe önemli
0
opitseri
(15.09.20)
Bir dip belt’e hayır demezdim.
0
arnold schwarzeneger
(15.09.20)
forma, kombine bilet (seyircili zamanlar icin) playstation, kablosuz sarj aleti, polar, tatil pakedi, havuz uyeligi, baska bir ulke pasaportu (yabanci sevgiliden gelecek evlilik teklifi)
0
ateistanbul
(15.09.20)
perde
0
bohr atom modeli
(15.09.20)
Maddi kıymeti olan hiçbir hediyenin gözümde değeri olmaz.
Ellerinle yemekler tatlılar falan hazırla daha kıymetli bence. :)
Ya da atkı falan örebilirsin önümüz kış :D
Dalga geçmiyorum böyle şeyler çok daha kıymetli benim açımdan.
0
Lethe
(15.09.20)
Xbox Series X
0
noluyo yaa
(15.09.20)
El yapimi maneviyati olan bir hediye olmadikca hic bir hediye bende cok bir duygu uyandirmiyor. Gidip kendim alabilecegim birseyin bir baskasi tarafindan gelmesinin cok cazip bir yani yok. Erkeklere hediye alacakken cok dusunmeyin herhangi bisi alin gecin.
0
pofudukayi
(15.09.20)
Cesario +1
0
ananiyimioguz
(15.09.20)
Teknolojik bir cihaz +1
0
zalbarath
(15.09.20)
Beni sevindirecek, değerli bulacağım armağanları listeliyorum :

Güzel, kaliteli kumaştan klasik tarzda bir pijama takımı.
Kaliteli bir dolma kalem.
Okuma zevklerime hitap eden bir kitap(lar).
Çok kaliteli bir tıraş sabunu ve kullanışlı bir tıraş aksesuarı.
İncelikli düşünülmüş, lezzetli bir yemek buluşması. (Kahvaltı, öğle yemeği, öğleden sonra rakısı, güzel bir meyhane gibi seçenekler uygundur :) )
Her ne kadar kol saati takma alışkanlığımı son zamanlarda uygulamasam da beni geriye döndürecebilecek, günlük kullanıma uygun tarz bir kol saati.
0
burka
(15.09.20)
teknolojik cihaz demeye geldim.

bilgisayar, oyun konsolu, telefon, tablet, mp3 player, video oynatıcı, akıllı saat olabilir.

bunun dışında parfüm olabilir.
spor malzemesi, ayakkabı, şort olabilir.

bunların hepsi beni mutlu edecek şeyler :)
0
tabudeviren
(16.09.20)
benetti veloce 140 isterdim.
0
bugisme
(16.09.20)
(4)

iPhone 6s sarj kablosu tavsiyesi

lacrim
evet orijinal kablo mefta, amazon dan önerebileceğiniz ortalama bir kablo var mıdır?
evet orijinal kablo mefta, amazon dan önerebileceğiniz ortalama bir kablo var mıdır?
0
lacrim
(14.09.20)
hypergear. usa malı. bilkom getiriyor.
0
xrated
(14.09.20)
ttec kullandım iş görür.
0
Uncle Sam
(14.09.20)
Anker’in kabloları da iyi
0
fever
(14.09.20)
benim tam 3 yıl önce telefonla aldığım kablo hala sapasağlam beni çok şaşırttı. siz nasıl harcadınız yav?

önceki kabloyu 5 senede 5 kere değiştirmiştim ama bu yeni versiyon bana çok sağlam geldi.
0
bohr atom modeli
(14.09.20)
(5)

ÖTV'ye muhalif muhalefet partisi var mı?

ya ben lan neyse
parti programında ötv yi kaldıracağını söyleyen parti var mı?sanki hepsi sinsi sinsi bekliyor.
parti programında ötv yi kaldıracağını söyleyen parti var mı?

sanki hepsi sinsi sinsi bekliyor.
0
ya ben lan neyse
(14.09.20)
Bildiğim kadarıyla Ldp var. O da seçime bile giremiyor. Ne kadar parti sayılır bu saatten sonra bilmiyorum.
0
nhtzmc
(14.09.20)
chp, mhp, hdp, iyip, babacan ve davutoğlu'nun ötv'yi tamamiyle kaldıracağına dair bir sözünü hatırlamıyorum. düzenleme yapılacaklarını söylemişlerdi sanırım.
0
false pretension
(14.09.20)
Tamamen kaldıracağını söyleyen olduğunu sanmıyorum (LDP hariç), ki vaat olsa ne olur? Oy için devlet memuru istihdam etmen ve seni medyada pohpohlayacak kişilere para yedirmen şart. Yapmazsan senin yerine başkası gelir, ÖTV'sini alıp parayı oralara o harcar.

ÖTV'nin TR için çözümü kadınların iş gücüne katılması ve insanların üretkenliğinin (aka. eğitim düzeyinin) artırılması. Ancak bundan sonra kültürü değiştirip, sonrasında da ÖTV'yi kaldırabilirsin. Ama bunun da gerçekleşeceğini sanmıyorum, çünkü hükümetten bağımsız, devletin elde ettiği bir mevziyi güzellikle bıraktığı nerede görülmüş?
0
plutongezegendegilmi
(14.09.20)
Ldp var. Onun dışında geçen Babacan alkoldeki ötvnin çok yüksek olduğunu söyledi.
0
heidi'nin dedesi
(14.09.20)
söyleyen boşa sallıyordur. öyle geldiği an ötv'yi kimse kaldıramaz. kaldırırsa kendi ipini çeker.
0
bohr atom modeli
(14.09.20)
(23)

şu resim üzdü mü sizi?

black mamba
sb. yıkıldım ben. :'(
sb. yıkıldım ben. :'(
0
black mamba
(14.09.20)
hiçbir şey hissetmedim
0
mcsword
(14.09.20)
Gecen letgodaki ilanda bisikletine bakan çocuk kadar değil :/
0
abuzer
(14.09.20)
yumurtanın ayakta durmasını sağlayan şeylerin ip mi tel mi olduğunu anlamaya çalışmaktan, yumurtadaki civcivin o mektubu yumurtadan çıkmadan nasıl yazabildiğini düşünmekten vb. konuya konsantre olamadım.
0
onemoremile
(14.09.20)
Üzmedi çünkü yumurtayı hisleri olan canlı bir varlık olarak görmüyorum. Kuzu-koyun şeklinde olsa bir miktar uzebilirdi.
0
elorelia
(14.09.20)
Çok saçma buldum. Bu yumurtadan eğer horoz çıkarsa "annesi" olan tavukla çiftleşecek. Hayvanlarda bu şekilde anne-baba algısı yok. Üstelik bazı hayvanlar güçsüz olan yavrularını öldürüyor ya da ölüme terk ediyorlar.
0
GoodMorningTeacher
(14.09.20)
Yaş kaç? Zeka yaşı.
0
catch the arrow
(14.09.20)
Yok.
0
ryhmer
(14.09.20)
Hayır.
0
sta
(14.09.20)
Kötü bir espri gibi geldi bana.
0
wish i could find a way to disappear
(14.09.20)
Vegan alert
0
olaylar olaylar
(14.09.20)
keşke piliç çevirme olsa da yesem diye düşündüm.
0
tabudeviren
(14.09.20)
Ben gulumsedim Bile
0
all girls dream
(14.09.20)
ben güldüm :)
0
false pretension
(14.09.20)
çok az üzdü.
0
ya ben lan neyse
(14.09.20)
Beni üzdü. Arada bu tarz kahreden şeyler görüyorum espri diye yapılmış......
0
eatpraylaw
(14.09.20)
@abuzer ne diye aratirsak cikar o resim?
0
onemoremile
(14.09.20)
yoo üzmedi
0
dafuq
(14.09.20)
İçim kan agliyo şu an, o derece.
0
superfluid
(14.09.20)
@one, epey aradım ama bulursam mesaz atarım sana
0
abuzer
(14.09.20)
:(((( yasamayan anlamaz allağim sen koru

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.09.20)
Komik olmadığı kesin. Bu tarz esprilere sinirleniyorum. Kurban bayramı postları da aynı şekilde sinirimi bozuyor.
0
megalomaniac
(14.09.20)
buna üzüldüysen regl olacaksındır. buna üzülen erkek bile muhtemelen yakında regl olacaktır.
0
bohr atom modeli
(14.09.20)
Bence saçma. Buzluktaki soslu tavuğum aklıma geldi sadece.
0
jazzabel
(14.09.20)
(3)

öğrenim kredisi geri ödeme

tiptansoguyantipci
merhabalar. öğrenim kredisi geri ödeme için 7143 SK yapılandırma yapmıştım. 2 taksitini geciktirmişim. (sağlıksal sorunlardan dolayı son taksit zamanını kaçırdım) vadesi geçmiş borçta son taksit duruyor ama ödeyemiyorum. ''Tecil dosyası ihlal edilmiştir. Nedeni : Takvim yılı içerisinde vadesinde öde
merhabalar. öğrenim kredisi geri ödeme için 7143 SK yapılandırma yapmıştım. 2 taksitini geciktirmişim. (sağlıksal sorunlardan dolayı son taksit zamanını kaçırdım) vadesi geçmiş borçta son taksit duruyor ama ödeyemiyorum. ''Tecil dosyası ihlal edilmiştir. Nedeni : Takvim yılı içerisinde vadesinde ödenmeyen 2 den fazla taksit bulunmaktadır'' diyor. 189 u aradım ulaşamadım. nasıl yapmam gerekiyor? bilen biri yardımcı olursa sevinirim.
0
tiptansoguyantipci
(14.09.20)
vergi dairesine gidip dilekçe vereceksiniz hocam. Daha sonra o ödemeler açılıyor ve taksitlendirmeniz devam ediyor.
0
ciagra
(14.09.20)
Teşekkür ederim.
0
🌸tiptansoguyantipci
(14.09.20)
o çok lanet bir şey ya. iki kere gitmek zorunda kaldım vergi dairesine onun yüzünden. zamanında ödemedikçe bir ay geri düştüğünüzde yeniden gidip sıfırlatmanız gerekiyor.
0
bohr atom modeli
(14.09.20)
(4)

Araba kaldırmanın ingilizcesi nedir?

ya ben lan neyse
hani manuellerde debriyaj gaz dengesi var ya, onu aratacağım. animasyon falan vardır belki. "how to lift car" seviyesi benim ingilizcem. teşekkürler.
hani manuellerde debriyaj gaz dengesi var ya, onu aratacağım. animasyon falan vardır belki. "how to lift car" seviyesi benim ingilizcem. teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(11.09.20)
how to drive a manual car şeklinde aratabilirsiniz.
0
orient blue
(11.09.20)
clutch kavrama demek. clutch point kavrama noktası olarak kullanılabilir
0
basond
(11.09.20)
www.wikihow.com

3 Ways to Start Your Car on a Hill Quickly - wikiHow

Here is a no panic method, requiring lots of practice.
Press both the clutch and the brake pedal.
Do not release the brakes. Release the clutch slowly halfway until you feel vibrations (namely, until you feel like the car is trying to move forward). ...
Hold the clutch in the same position. ...
Press the accelerator pedal.
0
reanarchy
(11.09.20)
how to move a car with a stick shift
0
bohr atom modeli
(11.09.20)
(16)

Bir insanın araba kullanmayı bilmemesi ve öğrenmek için hevesinin olmaması

ms brownstone
Evet, bu insan benim. 6 sene önce sırf bulunsun mantığıyla ehliyet alıp sınavdan sonra da elimi sürmedim. Zaten özellikle uzun yolda biraz trafik korkum var arkada otururken bile ve araba kullanmaktan da korkuyorum. Reflekslerim de iyi değil ve hem panik oluyorum hem de bir insana ya da hayvana zara
Evet, bu insan benim. 6 sene önce sırf bulunsun mantığıyla ehliyet alıp sınavdan sonra da elimi sürmedim. Zaten özellikle uzun yolda biraz trafik korkum var arkada otururken bile ve araba kullanmaktan da korkuyorum. Reflekslerim de iyi değil ve hem panik oluyorum hem de bir insana ya da hayvana zarar verme korkum var sürekli. Çünkü kendimi biliyorum, önüme bir köpek ya da çocuk atlasa öyle kalakalırım muhtemelen ve hep araba kullanırsam birinin ölümüne sebep olabilirmişim gibi bir korku var içimde.

Şu an 27 yaşındayım ve İstanbul’da çok merkezi bir konumda yaşadığım, işimle evim arası mesafe sahil yolundan yürünebilir durumda olduğu için eksikliğini de hissetmemiştim hiç. Ama şimdi çevremde araba kullanmayı bilmeyen kalmadı. Birkaç sene önce benim gibi araç kullanma korkusu olan arkadaşlarım tek tek arabalarını aldılar. En azından kullanmayı öğrensem mi diyorum ama gerçekten zerre kadar hevesim de yok ders alıp İstanbul trafiğine girmeye falan.

Yani bir yanım en azından bilmeliymişim gibi düşünüyor, diğer yanım ben ve benim gibi sürücü adaylarının diğer canlıları tehlikeye atmaması için trafiğe asla girmemesi gerektiğini düşünüyor. Ve hiçbir yanım araba kullanmaya heves etmiyor.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Herkes bir şekilde araba kullanabilip ne olursa olsun trafiğe girebilmeli mi sizce? Yoksa bilmeyen ve heves etmeyen insanlar da olabilir mi böyle? Bu arada en büyük korkum da şimdi bu yaştayken yapamayıp erteleyip sonra geç kalmış olmak. Sırf bu yüzden bile olsa kendimi zorlayıp öğrenmeli miyim?
0
ms brownstone
(11.09.20)
bence bilmek şart, hayatta kalman için gerekli bir durum dahi oluşabilir. örneğin görece ıssız bir yerde yanında arabayı kullanan arkadaşın rahatsızlanır, onu hastaneye götürmen gerekir.

araba almamak, arabaya ihtiyaç duymamak farklı bir şey, araba kullanmayı bilmemek farklı.

ya da ileride araç kullanmanı gerektirecek bir işin olabilir veya belki şirketin sana araba verir, terfi alırsın falan. ne yapacaksın?

tavsiyem arada bir özel ders almak ya da bir arkadaşınla falan araç kiralayıp öğrenmek.
0
reanarchy
(11.09.20)
Bu düşünce bence hayat kurtarır, niye çünkü herkes araba kullanmaya elverişli değil ve ne yazık ki her önüne gelen ehliyet alıyor haliyle bir sürü kaza oluyor. şahsen bazen bana da oluyor biri mükemmel bi manevra yapınca ulan ben olsam sıçardım diyorum.
0
olaylar olaylar
(11.09.20)
herkes araba kullanmayı bilmeli bence.
En basitinden çoluğa çocuğa karışınca hastalığı var sağlığı var. Bir gecede üç kere acile gittiğimizi bilirim kanamalı rahatsızlığı oldu pijamalarla kendimizi arabaya zor attığımızı bilirim. Taksi bile almazdı o halde muhtemelen. Bu sebeple bebekli ailelerin arabası da olmalı bence.
Hadi evlenmeyeceğim çocuğa karışmayacağım dersiniz tenha bir yerdesinzdir arabayı kullanan rahatsızlanır kaç saat yardım mı bekleyeceksiniz?
Araba almasanız bile kullanmayı bilin.
0
cilekli pasta
(11.09.20)
Bence de herkes az da olsa öğrenmeli(manuel+otomatik). Trafiğe girmeli demiyorum ama gereklilik olursa kullanabilmeli.

Seninle aynı yaştayken araba kullanmayı sıfırdan öğrenen arkadaşım oldu. Şimdi gayet güzel kullanıyor. Ayrıca 40'ından sonra öğrenen insanlar olduğunu biliyorum. Yaş konusuna hiç takma. Fırsat buldukça pratik yapabilirsin. Kendini zorlama elbette. Tabulaştırmaya gerek yok. Gidip eğitim alabilirsin. Direkt istanbul trafiğinde kullandırmazlar zaten.
0
the coon
(11.09.20)
araba kullanmayi bilmelisin. arada tekrar da yapmalisin. ama surekli binecem her yere gidecem diye bir sey yok. zor anlarda kullanabilecek kadar bilmen yeterli gerisi keyif isi.
sokakta zaten araba surenlerin cogu araba kullanmayi da kurallari da bilmiyor. bir insanin bunun farkinda olup uzak durmasi muazzam.

ben araba surmeyi 1999 yilinda ogrendim 88 dogumluyum. catir catir karadenizin koy yollarinda kullaniyordum. ha nasil oldu. surucu kursumuz vardi. okul bitince aksam altiya kadar mecbur surucu kursunda oturuyordum sonra eve beraber gidiyorduk.
cok insan gordum kimi yenetekli kimi bildigin sigir.

bi keresinde kursa bi kadin gelmisti 20-25 yaslarinda cok heyecan biriydi. dayim da sakinlessin diye yanina beni verdi. pistteyiz ben yan koltuktayim abla da arabayi suruyor.
abla arabayi kaldirdi tabelaya dogru gidiyoruz.
diyorum abla direksiyonu yola cevir tabelaya gitme. kadin inadina boga gibi tabelaya kitlendi ona gidiyor. ciglik atiyor ay vurucam tabelaya gidiyoruz diye. bir yandan da gaza basiyor. ben arabada feryat figan.
abla gaza basma. gaza basma dedikce kadin gaza basiyor hicbir sey yapmiyordu. frene bas diyorum basmiyor. en sonunda benim frene bastim elimle de direksiyonu kirdim da kurtardik.
simdi dusunuyorum da abla allah affetsin tam bi kalasmis.
carpacaz diye bagira bagira tabelaya gidiyorsun ama hicbir sey yapmiyorsun kuş gibu izliyorsun :s

arkadas anladik kaza gelirken hedefe kitlenme diye psikolojik olay var direksiyonu kiramamayi anlarim. hadi gazla frenin yerini de karistirdin malligin tuttu frene de basamadin. yahu gaza niye basmaya devam ediyorsun ceksene ayagini.
0
turbo sadık
(11.09.20)
Bende ehliyet bile yok, yaş 29. Benim de ne hevesim var ne kendime güvenim. Aldığım gün kaza yaparım gibi geliyor. Yanaşmıyorum o yüzden pek. Ama madem ehliyetin var sürüş dersi al, pratik yap. Lazım olur illa ki.
0
elorelia
(11.09.20)
Benim da hiç isteğim, hevesim, ilgim vs olmadı. Hala da yok. 32 yaşımda ehliyet aldım, ilk defa o zaman kursta sürücü koltuğuna oturdum. Öğrenmek de istemiyordum, şiddetle karşı çıkıyordum, ben araba kullanmayı beceremem, benim yerim yan koltuk diyordum. Öyle olunca da baktım birine bağımlı olmadan istediğim gibi gezemiyorum, yan koltuk da kalmadı, bütün yaz denize gidemedim fln. Ani bir kararla gittim kursa yazıldım. Hala hiç sevmiyorum araba kullanmayı ama bütün yaz hafta sonları gezdim, gezmeyi seviyorum. Bence özel ders al, şu halinle trafiğe çıkma tabi. Zaten kendindeki ilerlemeyi gördükçe kendine güvenin de gelecek, kesin bilgi.

Bir de ilave yapayım: ben kullanıyorsam herkes kullanabilir.
0
pati
(11.09.20)
Bu kadar endişe varken geç yaşta öğrenmek biraz riskli olabilir. 27 çok geç değil ama erken yaş kadar da kolay olmayacak bundan sonraki senelerde. Hevesin de yoksa bence hiç bulaşma.
0
arnold schwarzeneger
(11.09.20)
araba kullanmayı bilmek gerekir. tıpkı yemek yapmayı bilmek gerektiği gibi. bilmeden de yaşarsınız da başkalarına muhtaç olursunuz. hevesle alakası yok yani.

ek olarak gün gelir birini hastaneye yetiştirmek zorunda kalırsınız, bir ambulansı ya da taksiyi beklemek yerine kendiniz götürüp hayat kurtarabilirsiniz. bilmekten zarar gelmez.
0
bohr atom modeli
(11.09.20)
bu biraz senin yaşam tarzına bağlı; nerede yaşıyorsun neler yaparsın vs. bence zorunluluk değil ama gereklilik. insanlar bu ikisini karıştırıyor. gerekli görmüyorsan boşver gerekli olduğunu düşünüyorsan öğren. yani hayatında hiç araba kullanmamış onlarca tanıdığım var. onlar nasıl yaşıyorsa demek ki yaşanıyor.
0
Sour
(11.09.20)
Bence araba dünyanın en büyük özgürlüklerinden. Tek başıma yaşıyorum 30 yaş k. İstersem arabamla 2 günlük mini tatile bile çıkıyorum. Kendimden başkasına ihtiyacım yok.

Ben araba kullanamayı bilmeyen ya da heves etmeyen birini anlamıyorum bu noktada. Çünkü kaç tane özgürlüğümüz var ki şu hayatta, inlardan birini elinin tersi ile nasıl itebilir insan.
0
mobydick
(11.09.20)
ahahah şu anda beni anlatıyorsun, aynı anda aynı şeyleri yaşıyor olmak güzel, insan kendini yalnız hissetmiyor XD şöyle ki:

34 yaşındayım, ehliyetimi 18 yaşımda aldım, 29 yaşındayken annemler ikinci bir araba aldılar anneme, ama ne hikmetse kardeşim arabayı bir aldı bir daha da göremedik XD çok uğraştım kullanmak için ama 1. aynı senin gibi hevesim yoktu, 2. birilerini ezerim diye ödüm kopuyordu. zaten sürekli olarak kendime "boşver pasp, toplu taşıma daha iyi, karbon ayak izin azalır şu dünyada..." vs vs diyip duru. hatta şu anki işime girerken müdürüme "araba kullanabiliyorum ama otomatik vites" demiştim, kullanıyorum dediğim de evden biraz uzağa gitmek ya da şehirlerarası sakin bir yolda/köy yolunda azıcık gitmekten ibaret. adamcağız da ben işe başladıktan sonra bir - iki kere dedi al arabayı çık diye ama yok ben bu trafikte korkuyorum, yok kaza yaptım yakın zamanda vs diye almadım açıkçası. yani niye birilerini riske atayım?

...diye düşünürken, şu anda pandemi dönemindeyiz ve benim haftasonları tez çalışması için okula gitmem gerekiyor. işin kötü yanı başka üniversitenin öğrencisi olduğu için kardeşimi okula almıyorlar ve zaten kendisi gece yatmaz sabah kalkmaz bir gamer. benimse sabah erken - gece geç bir program oluşturmam lazım ki tezim bitsin. beri yandan da toplu taşımaya binmeyi zerre istemiyorum şu anda, cidden gereksiz bir risk gibi geliyor bana. o yüzden yılllaaarrr sonra tekrar araba kullanmayı öğrenmeye başladım. iki hafta falan oluyor.

hala panik oluyor muyum? e evet. ben hız falan da yapamıyordum, kardeşim yavaş yavaş "60'ın altına düşme" "70'in altına düşme, yasaklıyorum.." "80, 90..." falan derken baya hızımı arttırmamı ve hız korkumu azaltmamı sağladı. ek olarak ben de birilerine çarparım, ederim ya da gelip bana çarparlar korkuları içindeyim, ama hem duyuru sakinlerinin hem de kardeşimin dediği gibi, o korku hep içinde olacak, anca o zaman kurallara uygun araba kullanabilirsin. öteki türlü kendine aşırı güven gelir ki en tehlikelisi de budur zaten. tabi ki panik olmak da ayrı bir tehlikeli ama arabayı kullandıkça ve trafiğe çıktıkça paniğin azalıyor, zaten çalıştıkça da otokontrolünü arttırıyorsun. otokontrolün arttıkça da kendine güvenin geliyor, ama dediğim gibi kendine aşırı güvenmek de iyi değil. ancak bence sen tedbirli oluşun ve başkalarını düşünebilmen nedeniyle -yazdıklarından böyle bir insan olduğunu anlıyorum- zaten gereksiz özgüven içine girip de başkalarının hayatını tehlikeye atmazsın. ama kullandıkça da ustalaşırsın. bir de trafik sorun değil de ara sokaklar sorun zaten, çocuk, yaşlı, kedi köpek çok çıkar. ama ara sokaklarda da zaten hız sınırı düşük olduğu için, o hız sınırına ve genel trafik kurallarına uyduğun sürece kimseye zarar vereceğini sanmıyorum. ve diğer duyurucuların da dediği gibi, bazen araba kullanman elzem olabiliyor acil durumlarda vs. o yüzden ben derim ki öğren. yalnız araban yoksa, öğrensen de çok geliştiremeyebilirsin kendini, yani elinin altında bir araba olması da gerekiyor.
0
pasp
(11.09.20)
20 yasinda aldigim ehliyeti 34 yasina kadar kimlik olarak kullandim. IETT ve acil durumda taksi ile hayatima nerdeyse sorunsuz devam ettim. Sevgililerimin ve sonra da esimin kullandigi arabalara hic dertsiz tasasiz bindim. Arada erkekligim sorgulandi. Yine de icimden hic araba kullanmak gelmedi.

Sonra yurt disina geldim. Burda sirket bana araba verdi.

- Insanlarin kurallara uydugu, dusuk trafikli yollar
- Araba kullanmayi ogretmesini bilmeyen moral bozucu aile ve arkadaslarin olmamasi

birlesince keyifle manuel vites araba kullanmayi ogrendim tekrar. Sorun bazen sendedir, bazen degildir. Bazen de sorun hic yoktur.

Not: Araba kadinlar icin cok net bir ozgurluk ve bunu anlayabiliyorum. Erkekler toplu tasimayi daha guvenle kullanabildikleri icin duruma gore araba gereksizlesebiliyor.
0
cleric
(11.09.20)
:) arkadaşlar hepinizi görüyor ve arttırıyorum; 42 yaşındayım, ehliyeti alalı 8-10 sene oldu, araba kullanmayı bilmiyorum, evin önünde araba var :))))

sevmiyorum kullanmayı ben, zor geliyor daha doğrusu ama heralde 1-2 sene içinde öğrenicem :)
0
kumandanim
(11.09.20)
Ben de aynıyım. Ehliyetim var hevesim ve isteğim sıfır. Zamanında çok kaza yaşadık başkası kullanırken bile tedirgin oluyorum. Başka bir ülkeye gidersem kullanırım belki ama evim metro ve marmarayın yanında. İdare ediyorum şimdilik.
0
jazzabel
(11.09.20)
Yaş 31. Çocukluğumdan itibaren arabalara karşı hiçbir zaman ilgim olmadı. Ehliyeti 2009 senesinde annemin zoruyla aldım.

Ben de sizin gibi düşünüyorum. Araba kullanırken, sağa sola dikkat ederken hem aynaya bakmak hem gaz/fren/debriyaj üçlüsüne hakim olmak, bununla birlikte yayalara da bakma bana zor geliyor.

Hem multitasking yetim araba kullanımı için epey zayıf hem konsantrasyonda dağınık. Zaten araba kullanırsam otomatik kullanırım ama henüz bu psikolojik olgunluğa ulaşmadım.

Evim merkezi yerde. Bir yere giderken evden veya iş çıkışı cuma günü sağa sola gidebiliyorum. Son zamanlarda sağa sola gitmeye niyetlenirken üşeniyorum. Gerçi pandeminin getirmiş olduğu tembellikle alakalı bir durum. Ara ara öğrensem mi diye aklımdan geçiyor ama dediğim gibi hazır değilim.

İhtiyaç diyenlere hak veriyorum. Ne bileyim yarın, öbür gün bir şey olduğunda gerekli olabilir ama yine de sokaklar manyak dolu.
0
put it in your appropriate place
(11.09.20)
(3)

Universite mezunlarina pratik egitimi

vfvandetta
Universiteden mezun ama uygulama anlaminda pek bisey ogrenememis belli bir alandaki muhendis arkadaslara belli konularda el becerisi veya alanlarinda uygulama pratiklerini gelistirecek egitim atolyeleri yapmayi dusunuyorum..talep gorur mu dersiniz?
Universiteden mezun ama uygulama anlaminda pek bisey ogrenememis belli bir alandaki muhendis arkadaslara belli konularda el becerisi veya alanlarinda uygulama pratiklerini gelistirecek egitim atolyeleri yapmayi dusunuyorum..talep gorur mu dersiniz?
0
vfvandetta
(11.09.20)
j r r tolkien hayrani +1 ve mühendis tayfasının okurken kendini geliştirmemiş, pratik yapmamış versiyonları genelde egolu, her şeyi biliyorum, mezun oldum hemen yüksek maaşla çalışayım diyenlerden oluşuyor. üstüne onlardan para alarak pratik eğitimi vermek sıkıntı.
0
hayal fazlasi
(11.09.20)
Elektronik ve gömülü yazılım alanında eksiklik görüp bu alanda kurslar açan takip ettiğim bir kişi vardı. En son bu ülkede prosedürler ve vergilerle bu işler yürümez deyip yurt dışına çalışmaya gitti kendisi.

Düşünce çok güzel ve mantıklı ama sonucunun nasıl olacağından emin olamıyorum. Bu arada senin yapmak istediğin işin benzerini Bilgeadam firması yazılım alanında yapıyor sayılabilir.
0
kraldan cok kralci
(11.09.20)
makine mühendisliği açısından konuşuyorsanız el becerisine ihtiyaçları yok çünkü hiçbir makine mühendisi parçayı frezeye bağlayıp işlemek ya da kaynak yapmak zorunda değil. zaten bunlar öyle bir iki aylık dersle öğrenilecek şeyler değil bir kaynak ustasının yetişmesi yıllar alıyor.

başka mühendislikleri bilemem.
0
bohr atom modeli
(11.09.20)
(5)

Gercekten korktugunuz korku filmi

invictae
Sorum baslikta zaten. Korkacak veya gerim gerim gerilecek film istiyorum. Izledigim bir seyden Kolay kolay korkmuyorum:(
Sorum baslikta zaten. Korkacak veya gerim gerim gerilecek film istiyorum. Izledigim bir seyden Kolay kolay korkmuyorum:(
0
invictae
(10.09.20)
saf korku, jump scare mi istiyorsun? ispanyol, yani orijinal rec benim izlediğim en korkutucu film jump scare ve gerilimli atmosfer açısından.
0
Bruce
(10.09.20)
“It” en çok korktuğum film ama palyaçolardan korktuğum için olabilir
0
suicides underground
(11.09.20)
teksas katliamı ve halloween
0
bohr atom modeli
(11.09.20)
sinemada izlediğim için ekstra korktuklarım the exorcist director's cut ve hollywood remake'i olan ring.

bilgisayar ekranında izlediğim halde en gerildiğim film herhalde blair witch'tir.

rec'ten de tırsmıştım. dar alan+zombi kombinasyonu, fikir zaten geriyor.

jeepers creepers'ın ilk yarım saatinde de yine gerildiğimi hatırlıyorum.

bunun dışında öyle aman aman korktuğum gerildiğim bir film hatırlamıyorum.
0
sir gawain
(11.09.20)
Blair witch project
House on Haunted hill
the others
Signs
0
kreatin
(11.09.20)
(9)

sizce türkiye'de mühendislik ne açıdan almanya'dan geri?

bohr atom modeli
türkiye'de mühendisliğin şu probemleri vardır ve bunlar böyle olsaydı almanya gibi olurduk diyebileceğiniz şeyler nelerdir?
türkiye'de mühendisliğin şu probemleri vardır ve bunlar böyle olsaydı almanya gibi olurduk diyebileceğiniz şeyler nelerdir?
0
bohr atom modeli
(10.09.20)
bence eğitim.

türkiyede zehir gibi insanlar var. ya yurtdışına gitmek zorunda kalıyor ya da türkiyede iyi eğitim verecek imkan sağlayacak okul bir elin parmaklarını geçmeyeceği için potansiyel işlenemiyor.

almanların bırakın teknik üniversiteyi Fachhochschulesi bizim ülkenin mühendislik fakültelerinin çoğunu cebinden çıkartır bana göre.
0
AlsterWasser
(10.09.20)
Almanya iyisiyle kötüsüyle ikinci dünya savaşını yaşadı sanki ondan
0
freebird5406_2
(10.09.20)
bence eğitim konusunu biraz abartıyorsunuz. ben almanya'da yüksek lisans yapıyorum ve eğitimde biraz fark olmasına rağmen öyle vay be ne almanya'ymış demedim hiç, ki bulunduğum üniversitenin sıralamasına türkiye'de yaklaşan okul yok. bunun temel neden olabileceğini düşünmüyorum.

türkiye'de de kocaeli üniversitesinden mezunum bu arada. öyle itü odtü falan da değil.
0
🌸bohr atom modeli
(10.09.20)
Muhendislik olarak bir eksiklik yok, hatta bilgi fazlaligi bile var(yan konularda cok fazla ders veriliyor turkiyede)

Zihniyet, disiplin ve onemlisi imkan sorunu var.
0
c1b2k3
(10.09.20)
Bu konuda kitap yazılır. Mühendislikten önce eğitim açısından değerlendirmek gerekiyor. İçten yanmalı motoru bulan Nikolaus Otto bir Alman. Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel bir Alman. Bu insanların bunları başarmasında temel etken eğitim. Onların yaşadığı dönemde Osmanlı Devleti'nde dağılmamak için çözümler aranıyordu. Halkın büyük çoğunluğu okuma yazma bilmiyordu. Bu sorun Türkiye'den başlamıyor, Osmanlı Devleti'nden başlıyor. Bizim geri kalma sebebimiz şimdiden çok daha eskilere gidiyor.
0
dissendium
(10.09.20)
Yurtdisi ile karsilastirinca gordugum sikintilar, butun meslek kollarini kapsayacak sekilde bence sadece muhendislik icin gecerli degil:

1- ezbere, hiza dayali sistem, sindirerek ogretme cok arka planda. Ezbere dayali sistem zaten yaraticiligin icine ediyor.
2- Moda diye bolum okuma. Bizim zamanimizda endustri muhendisligi cok populerdi, sonra gida one cikti. Simdi durum ne bimiyorum.
3- Universite mezunu olman yeter, ne okudugun pek onemli degil kafasi.
4- Biran once mezun olmaya calisma, 30 yasindan sonra "artik yaslandin" kafasi.
5- Insanlarin kafasinin icindekilere degil dis gorunusune gereginden fazla onem verilmesi.
6- Adam kayirma, artik bariz olarak yapilan torpil.
7- Yabanci dil eksikligi, okullarin yabanci dil ogretememesi. Buna cogu yabanci dil egitimi veren ozel okullar da dahil.
8 - Beyin gocu, yetismis kaliteli adamlarin bir sekilde ulkeden ayrilmasi ve cogunlukla emekli olana kadar geri donmemesi.

VS
0
cooperr
(10.09.20)
Ar-Ge cok kisitli olmasi
0
kuehles blondes
(10.09.20)
hoca kalitesi üc aşagi bes yukari ayni bence (tabii bunu söylerken bozok, adiyaman ya da burdur mühendislik bölümlerini kastetmiyorum, gerci yurtdisi doktorali zehir gibi hocalar da cikabiliyor taşrada), asıl sebebi egitime yapilan yatirim. yani hoca süper ama lab yok, ortak calisacak arge şirketi yok, bir cihaz almaya kalksa üniversite para vermiyor. yök'ün bütcesi ile diyanet'in bütcesini karsilastirin, yök'ün bütcesi ile ivy league ya da munih teknik bütcelerini karsilastirin.

su da bir google ile buldugum bir yazi, okumanizi tavsiye ederim.

t24.com.tr
0
proteus
(10.09.20)
Tamamen yapilabilecek seylerdeki imkan kisitliligi, yonetim kadrolarinin vizyonsuzlugu/butcesizligi.

Cok kaliteli muhendisler var ama muhendislerin rahatca calisabilecekleri arge sirketleri, buyuk uretim tesisleri vs cok kisitli. Butceler kisitli, tesvikler yok. Yonetim kadrolari kar etme pesinde, bu sebeple hersey garantici. Risk almak buyuk tehlike, risk alanlarin arkasinda duran yok. Ortalama bir muhendis mezun olduktan sonra ortalama bir yerde ise girip calisiyor, iyi sandigimiz yerler bile dunya geneline gore gayet ortalama kaliyor, boylece yetenekleri de ilgili yerlerin sunabildiklerine gore gelisiyor. Olay sadece egitim degil, esas gelisim egitimden sonra gercek hayatta uretim yaparken oluyor, burda tikaniyoruz.
0
taurina
(11.09.20)
(7)

Çatal bıçak takımında paslanma

prole
Nehir'den sağlam bir fiyata çatal bıçak takımı aldım. 3 haftada daha 2 kere yıkanan bıçaklar nokta nokta paslandı. Çatalların ara kısımlarında da paslanma başladı. Ya şimdi üstünde 18/10 yazıyor, cr-ni yazıyor, sitesinde paslanmaz çelik diyor vs. Bu paslanma olayı öyle yaygın bir şey mi yoksa "rezal
Nehir'den sağlam bir fiyata çatal bıçak takımı aldım. 3 haftada daha 2 kere yıkanan bıçaklar nokta nokta paslandı. Çatalların ara kısımlarında da paslanma başladı. Ya şimdi üstünde 18/10 yazıyor, cr-ni yazıyor, sitesinde paslanmaz çelik diyor vs. Bu paslanma olayı öyle yaygın bir şey mi yoksa "rezalet" mi? Bıçakları bariz paslanma nedeniyle bildirdim, fabrikaya yollamak üzere yollamamı istediler. Muhtemelen kaplama yapıp geri yollarlar. Bu paslanma olayı kaçınılmaz mıdır? Öyle limonlu suyla falan internetteki yöntemlerle sürekli pas sökmek mi gerekir? Aryıldız, Hisar gibi markalarda çok fazla paslanma şikayeti var diye Nehir aldım, o da paslandı. Pazardan alınan eski çatal bıçak ise sapasağlamdı. Şimdi ben bunu fabrikaya yollayacağım da komple iade mi talep etmeliyim, yoksa bıçakları fabrikada incelemelerini mi beklemeliyim. Neyini inceleyeceklerse artık...
0
prole
(10.09.20)
paslanmaz çelik paslanır.

nasıl yıkıyorsunuz ? yüzeyinde eğer çizikler oluşturak şekilde kullanıyorsanız paslanmanın önüne geçemezsiniz.
0
paudi
(10.09.20)
kaçınılmaz falan değildir. 2013 yılında, Ankara'da sıhhiye pazarı'ndan tane 3 tl'ye çatal/bıçak aldım. 18/10 paslanmaz çelik. 7 yıldır üzerlerinde asla pas vs. olmadı. bulaşık makinasında vs.her türlü de yıkadım.

ancak keskin paslanmaz çelik malzemeler paslanabilir, onlarda bu durum doğal.
0
giovanne
(10.09.20)
Bulaşık makinesi. Bulaşık makinesi de Siemens 2019 model. Sular yumuşak, kireç yok. Buna rağmen tuz da kullanıyorum. Deterjan da Fairy jel tablet. Yani çizilme ihtimali en düşük olacak kombinasyon.
0
🌸prole
(10.09.20)
Valla ikeadan aldigim en ucuz catal bicaklarda boyle azzzicik pasimsi seyler gordum bir iki defa elle silince gecti bi daha da olmadi. Annemin evlenirken aldigi catal kasiklar hala evde en ufak bir paslanma yok. Bence bozuk urun
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.09.20)
paslanmaz çelikse isterseniz bulaşık teliyle ırzına geçin yine paslanmaz. öyle çizilmeyle olacak şey değil o.
0
bohr atom modeli
(10.09.20)
Paslanmaz çelik paslanabilir. Hatta bıçakları paslanmayan görmedim. Jumboyu sıkıştırmıştım. Onlar bile bıçaklarda olabilir dediler.

Wmf ve zwilling ürünlerinde bile uzun ömür için bıçakları elde yıkamak tavsiye ediliyordu.

Ama çatal olayı can sıkıcı. Çatalı paslanan duymadıydım.
0
baal
(10.09.20)
evde 40 senelik çatal kaşık var, 1 senelik de var ama hiçbiri paslanmiyor bence siz Bi garantiye gönderin.
0
m orak
(10.09.20)
(2)

In which.../ From which... gibi yapılar

sifreyi tekrar etmeniz lazim
İngilizce metin okurken çokça rastladığım ama bir türleri alışamadığım yapılar bunlar. Mesela;We achieved a more relaxed mood in which we are better able to communicate with others.Bu cümlede -in kısmını alıp en sona koysam cümle daha iyi oluyor ve ne demek istediğini anlıyorum ancak bu şekilde olun
İngilizce metin okurken çokça rastladığım ama bir türleri alışamadığım yapılar bunlar. Mesela;

We achieved a more relaxed mood in which we are better able to communicate with others.

Bu cümlede -in kısmını alıp en sona koysam cümle daha iyi oluyor ve ne demek istediğini anlıyorum ancak bu şekilde olunca en başta bir afallama oluyor ondan sonra cümleyi yeniden düzenleyerek zihnimde öyle anlıyorum.

Daha pratik bir yaklaşımı olan ve mantıki açıklamasını yapabilecek herkesi dinlemekten memnuniyet duyarım
0
sifreyi tekrar etmeniz lazim
(10.09.20)
sona gelmesi için şöyle bir yapı olması lazım:

we achieved a more relaxed mood, which is better to communicate in.

ama arada başka bir özne olacaksa, 'which WE are' gibisinden, in which/from which daha mantıklı oluyor. bu ikisini karıştırıyor olabilir misiniz?
0
co2s2
(10.09.20)
cümle öyle daha iyi olmuyor. in which daha iyi. almanca biliyorsanız oradakine çok benzer bir kalıp aslında. almancada hep böyle kullanılıyor. misal:

"Ich habe Hamburger gegessen, 'in dem' es Tomaten gab."
0
bohr atom modeli
(10.09.20)
(6)

özel mesajda küfür

kemalettintugcu
Girdiğim bir entry yüzünden çok ağır bir şekilde küfür eden bir mesaj aldım. Bunun bir yaptırımı yok mudur? Ne yapılabilir?
Girdiğim bir entry yüzünden çok ağır bir şekilde küfür eden bir mesaj aldım. Bunun bir yaptırımı yok mudur? Ne yapılabilir?
0
kemalettintugcu
(09.09.20)
yoktur. engelle geç. diğer türlü uğraşır durur.
0
paudi
(09.09.20)
Savcılık VS uğraşmam lazım
0
sutlu nescafe
(09.09.20)
günde 50 kere oluyor bu, genel olarak çaylaklara mesaj alımını kapatabilrisin.

öte yandan savcılığa dilekçe ver, ekran görüntüsü ile birlikte. sonuç çıkar mı bilmem.

istersen sözlüğe de ulaş, sonuç çıkar mı bilmem.
0
reanarchy
(09.09.20)
Ben küfür edenleri hiç sallamıyorum. Cevap bile yazmıyorum. Yoksa karşılıklı küfürleşe küfürleşe sonu gelmez o işin. Hem Böylelerini ciddiye alıp kafaya takarsak, hayat bizim için çok zor olur.
0
usesoap
(09.09.20)
bunun yaptırımı var. sözlükteki atwa'nın 8-10 sene önce nasıl ezik ve gülünç bir duruma düştüğünü okuyabilirsin. çok rahatsız ettiyse savcılığa git bitsin gitsin. zor bir şey değil.

hatta:
eksisozluk.com
0
bohr atom modeli
(09.09.20)
savlıcığa gitmek haricinde hayır, bir yaptırımı yok :D burada bana da birisi ana avrat düz gitmişti ama engelledim geçtim yani böyle beş para etmez garip insanlar için savcılığa gidecek motivasyona sahip olmak da ağır işsizlik bence. salla gitsin.
0
theseachange
(09.09.20)
(22)

Sevgilinize telefonunuzu verir misiniz ?

lawyerk34
Sevgiliniz yada eşinize telefonunuzu verir misiniz ? Bakarlar mı ?
Sevgiliniz yada eşinize telefonunuzu verir misiniz ? Bakarlar mı ?
0
lawyerk34
(06.09.20)
Evet, hatta telefon ondayken başka bir yere giderim/tuvalete giderim, hiç umrumda olmaz
0
kojonotsuki
(06.09.20)
Kontrol amaçlı bakıyorsa o iş olmaz.
Al bak diye ya da ver bakayım diye olmaz yani.
Ama telefonunu versen fotoğraf çekicem vs. Olabilir
0
kisa
(06.09.20)
soru geniş olmuş ama

kisa +1
0
fezagezgini_4
(06.09.20)
karşılıklı olarak birbirimizin sınırlarını bildiğimizden telefonlarımıza bakabiliyoruz, ama telefonda bakmayacağımız yerler olduğunu ikimiz de biliriz. bunu da özellikle konuşup üzerinde karar verdiğimizden değil, insanın özeli nedir, birbirimizn rahatsız olacağı şeyler nedir bildiğimizden.

birbirimizde şifrelerimiz var. bir acil durum bile olsa gerekebilir sonuçta. ortamda onun telefonu yoksa benimkini alır internetten bişi bakacaksa bakar, aynısı benim için de geçerli. bir oyun oynayacaksa oynar, x bir app'te bir şey bakacaksa bakar. ama ben "mailime girip şuna bakar mısın" ya da "mesajlardan şunu söyler misin" demeden bu tür şeyleri açmaz. ben de onunkileri açmam.

karşılıklı rıza ve güven meselesi. bişeyleri kontrol etmek için almak istese hayatta vermezdim, saklayacak bir şeyim olmadığı halde vermezdim yani.
0
nimberjack
(06.09.20)
Vermezdim. Genel olarak da telefonum herhangi bir baska kisinin elinde oldugunda, bir an once geri alma istegiyle doluyor icim, kisisel alanim ihlal edilmis gibi hissediyorum.
0
yuzır
(06.09.20)
Veririm bakmaz
Verir bakmam.
0
Hallegadola
(06.09.20)
istemeye utanmıyorsa veririm. ben hiçbir zaman birinin telefonunu isteyip kontrol ettiğimi hatırlamıyorum ama benim telefonumu isteyip mesajlarıma falan bakmak isteyenler oldu. bir şey demeyip verdim çoğunlukla. kendileri düşünsün. ben zaten aldatsam bile başkasının mesajını telefonda tutacak kadar denyo değilim. hele ki birlikte olduğum kişi telefonumu isteyip mesajlara bakacak kadar düşebilecek potansiyeldeyse.
0
bohr atom modeli
(06.09.20)
telefonlar evde hep ortalikta duruyor bunca yildir birlikteyiz bi kere ben onun/o benim telefonlarimizi dur bakim sunu bi kurcaliyim diye elimize almamisizdir. benim eski telefonun hafizasi cok doldugu icin gittigimiz tatillerde onun telefonundan cekeriz mesela fotograflari. sonra alir fotograflarimiza bakarim ara ara ama bir kez olsun baska bir seyi kurcalamadim. arada benim telefonda oyun oynarken uyuyakaldigim zamanlarda da o telefonumu alip kaldigim yerden oyunu oynar bazen ya da alarmimi kurar filan ama o da bir kez olsun bir seyleri karistirmamistir. bu tarz sinirlari bilmeyen ya da bunlara saygi gostermeyen insanlarin iliskileri iki taraf icin de cok yorucu ve yipratici oluyor.
0
in vino veritas
(06.09.20)
alsin baksin sorun degil, guvnemedigim kisiyle neden evlenim. kontrol amacli bakmasi hosum gitmez tabi.
0
fakyoras
(06.09.20)
Baksın, seffafim ben. Şifre bile koymam.
0
superfluid
(06.09.20)
Yuzır +1
Telefon çok özel bir alan, ben de kimsenin kurcalamasını istemem.

Bunun sebebi sevgiliden bir şeyler saklamak değil ayrıca. Benim sevgilimden ayrı da bir hayatım var ve oraya ait bilgiler de telefonda. Mesela arkadaş grubunda birinin attığı, gruba özel fotolar olabiliyor. Empati yaptığımda, benim oraya attığım bir fotonun gruptan birinin kız arkadaşı tarafından görülmesini istemeyebilirim. Bu kadar basit aslında sevgiliye telefon paylaşmak istememe noktası.

Telefonumu bi işi için eline aldığında panik olmamı hissettirecek kadar özel hayata saygısız biriyle sevgili olacağımı sanmıyorum. Daha önceki ilişkilerimde bu yönde bir sıkıntı yaşamayacağımı bildiğim için telefonumu özellikle sakınmadım. Zaten telefonu eline alınca panik olma hali ilişkideki diğer kişi için kırıcı bir tavır bence, onu yapmam. Burnunu sokmaya meraklıysa genel tavır olarak da sürdüremem ben o ilişkiyi. Meraklı değilse en baştan sınırımı çizer, bu konudaki düşüncemi belirtirim, sonra da bunu anlayacağı için panik olmama gerek kalmaz.
0
Bruce
(06.09.20)
Vermem.
Fotograflar, mesajlar, notlar, arama motorunda gecmisler vs benim icin cok ozel ve baskasini asla ilgilendirmeyen seylerle dolu.
Bunu sorun gormeyip paylasanlara da ayri sinir olurum ama kendi ozellerini acik ettikleri icin degil, benim saklayacak bir seyim yok diyerek arkadaslarinin ve aile uyelerinin ozelini de onlarin rizasi disinda ucuncu bir kisiyle paylastiklari icin.
0
pike
(06.09.20)
Veririm tabi neden vermeyeyim.
0
sta
(06.09.20)
İnsanın eşinin bakmasindan daha doğal ne var ki. Bakar tabi
0
all girls dream
(06.09.20)
eşim haricinde kimseye vermem çünkü gizlim, saklım, sırrım olmayan tek insan o.

eşimle birbirimiz arasında telefonlarımız hiç dert olmadı. Ergenliğini atlatan, kişiliği ve karakteri oturmuş, kendine ve karşısındakine güveni tam olan insanlar için telefon alma verme gibi bir durum olmuyor.

Bazen kısadan google'lamak gerekiyor ve o an kimin telefonu yakınsa o kullanılıyor. Ya da market alışverişi gibi uygulamalar karttan dolayı benim telefonumda yüklü, eşim alıp içerde kafasına göre takılır sonra getirir telefonumu. Tam tersi bazen ben de onun telefonundan oyun vs oynarım, ya da takıldığı bölümü geçmeye çalışırım.

Ama harici bir insana asla telefonumu vermem, çok acil bir arama yapacak olsa bile bir an önce alma moduna geçerim.

Ekleme: Bu arada eş veya sevgiliye karşı özel alan nasıl oluyor onu da anlamıyorum. Yani takılmalık ve yeteri kadar özel olmayan insanlar zaten sevgili kategorisine de girmez; fuckbuddy gibi bir durum olsa anlarım. neyimi bilmesine gerek var vs moduna girerim de.. Çok enteresan kafalar.
0
foolrules
(06.09.20)
Bakan (ya da baktigini fark ettigim) biri olmadi simdiye kadar. Bakmak ya da bakmak icin istemek benim icin ayrilik nedeni. Ben de bakmadim kimsenin telefonuna simdiye kadar.
Tabi telefonu bozulmus da benimkini kullanmak icin isterse veririm. O da bi kere iki kere. Telefon ozel bi sey bence.
0
Kittie
(06.09.20)
Veriyorum ben de. Bir şey yok zaten telefonumda kafa rahat. Ha ama telefonumu benden kontrol etmek amaçlı istese canımı sıkardı. Neyse ki böyle boş işlerle uğraşmıyoruz.
0
ravenclaw
(06.09.20)
sevgiliye ve ilişkiye göre değişir, her ilişkinin dinamiği ayrı oluyor sonuçta.
10 yıllık insanla, iki aylık insan aynı olmaz tabii.

bir kere beraber "kimler var telefonunda?" diye tek tek bakıp, "o kim? bu kim?" diye soran, geyik yapıp gülüp eğlenen olmuştu ama zaten kaç yıllık ilişkiydi.

büyük bir ciddiyetle incelemek falan isterse, "n'oluyoruz?" diyebilirim.
ben rahat insanımdır, telefonum falan ortalıktadır zaten genelde.
o yüzden öyle özel ve ciddi incelemeler beni gerebilir.
bakmak istiyorsa alıp bakabilir, merak ettiğini de sorabilir tabii ki.
ama eski sevgilinin telefonunu görünce gerilen, her şeyden nem kapan insanla olmaz zaten.
çünkü eski sevgililerle aktif olarak görüşmeyi onaylamasam da, ayrıldığım insanın telefonunu silmek aklıma gelmez mesela.
ya da facebook'ta 20'li yaşlarımdayken çıktığım 2-3 kişi ekli duruyor.
ne bileyim, inbox'ımda gerilere gidilse kim bilir ne mailler vardır.
sonuçta benim de yaşanmışlıklarım var, o yüzden çok steril bir şey bekleyen hayal kırıklığına uğrar.
bunu normal karşılamayan zaten paranoyak olur.

ama bir şeyden şüphelenip de baktığını ya da yokladığını, kontrol ettiğini hissedersem olayımız büyük ihtimalle biter.
neyse ki bugüne kadar hiç teftiş edilmedim, başıma gelmedi.

ama yani gelen mesajı gördü ya da telefon çalınca arayana normal refleks olarak baktı diye olay çıkartılmasını da mantıklı bulmuyorum.
yani bunun bir dengesi olmalı.
evet, şifre paylaşmak falan saçma ama insanların arasında "özel alanım" diye gizledikleri bir şey de olmamalı.
yani ortak bir rahatlık düzeyinde olunmalı.

kontrol amaçlı telefon karıştırma meselesi insanın aklına normalde gelmez bence.
muhakkak huylandığı bir şey olmuştur da bakmak ister.
o yüzden ortada bir şey yokken bu şekilde kontrol etmek istemesi başka bir sorun var demektir zaten.
yani huylanmakta haklı değilse, paranoyak ve ayak uyduramayacağım kıskançlıkta biri demektir, o yüzden yürümez.
o tip insanlar da zaten aradıklarında muhakkak aslında önemi olmayan ama kendileri için kafaya takılacak ya da sorun olacak bir şey bulurlar.
0
blatta hiberna
(06.09.20)
veririm de alırım da sevgilim adı üstünde.
0
drako
(06.09.20)
karşılıklı güven olmadıktan sonra ne yapsan boş. Arkadaşım yedek telefon kullanıyor ve onu başka yerde tutuyor. Elinden bir uçan bir kaçan kurtuluyor. Ben vermem
0
deepfear
(08.09.20)
Kontrol amaçlı bakmak istiyorsa, o iş o dk biter.

Ama diyelim chrome a girecek, çekilmiş videolara fotoğraflara bakacak;
Eskiden umrumda olmazdı, tuvalet vs giderdim takılırdım.

Ama malesef insanlar beni çok yıprattı. Adam bir kavgada sinirli iken 6 ay öncesinin konuşmasına o sinirle atıfta bulununca böyle bir dank ediyorsun. İnsanlar düşündüğümüz kadar saf, iyi niyetli, kendimiz gibi hiç değiller. O sebeble hayatta eskisi gibi relax olmam. Mümkünse de başka seçenek sunmaya çalışırdım ama bunu sinsice yapmak yerine, sempatik ve dürüstçe ya ne yapacaksın telefonumu, seninkinin şarjı bitmiş diye böyle de olmaz ki, itira et kurcalamak için istiyorsun fln der gülerim. O da güler. Tatlıya bağlarız.
0
mobydick
(08.09.20)
Bu sohbetin döndüğü bir ilişki bana ters.
0
hayirsiz
(08.09.20)
(1)

Adonis Kası

üç gün gündüz
Nedir bu kas, nasıl sahip olabiliriz tam olarak?
Nedir bu kas, nasıl sahip olabiliriz tam olarak?
0
üç gün gündüz
(05.09.20)
sahipsiniz zaten. sadece yağ oranınız yüzünden göremiyoruz kendilerini. yağları yakın hepsi çıkar meydana.
0
bohr atom modeli
(05.09.20)
(30)

3buçuk Yıllık İlişkinin Uzak Mesafeyle Sonlanması

parcaliham
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildi
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildim.

bu 3buçuk yıllık ilişkide 2 yıl aynı evde yaşadık. o ise bu sürecin onu domestik/daha içe kapalı hale getirdiğini, yurtdışında olunca bir daha yaşayamayacağını düşündüğü hayatını yaşamak istediğini söyledi.

elbette bazı sorunlarımız vardı. son 6 ayda başlayan güven sorunlarına (ben bir nedenden dolayı güvenmiyordum) onun sürekli 'güvenini kazanacağım, bana inan' demesi ile son buluyordu. Nihayetinde, 'ben seni ikna etmeye çalışırken, bir baktım ki aslında ben de ikna değilim.' dedi ve her adımında beni de düşünmek zorunda oluşundan yorulduğunu ve geleceğini yalnız planlamak istediğini söyledi.

bu kararın kendi kişiseline dair bir karar olduğu için elimden bir şey gelmeyeceğini hissediyorum. ısrara yönelik, iknaya yönelik her adımım onu daha da uzaklaştıracak gibi hissediyorum. kendisine açıkça, onu sevdiğimi, kendimden emin olduğumu ve bir şekilde düzeltilebilecek bir şey varsa ilişki için elimden geleni yapabileceğimi söyledim. o kadar.

ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?

kasım başında, daha önceden planladığım, onun ülkesine (şehrine trenle 2buçuk saat) 3 aylık bir programım var. eli mahkum gideceğim ve 3 ay kalacağım.

en mantıklı düşünce, onu geri kazanmak istiyorsam 2 ay sessizliğe bürünmek ve aynı ülkeye seyahat ettiğimde, ben geldim, müsait olduğunda görüşmek ister misin? demek ve o noktadaki durumu değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.

ancak bu da sadece boşa ümitlenmekten öte olmayacağını içten içe hissediyorum. canım yanıyor.

not. ben erkeğim.
0
parcaliham
(04.09.20)
@üğpoıuy+1

Geri dönüşü yok. Ben olsam onun şehrine gidince bile asla geldim/ görüşelim demezdim. Boşa ümitlenme derim ben.
0
Amaranta ursula
(04.09.20)
Duyurunun sonuna gelene kadar bunu bir kadın yazmış diye düşünüyordum. Çünkü genelde erkekler bir deneyimleme meraklısı oluyorlar. O yüzden üğpo+1 (kızım bu nasıl nick, yazması çok Zormuş)

Kız arkadaşını dürüstlüğünden dolayı takdir ediyorum. Sende hiç soru işareti bırakmamış böylece. Sana da başkalarını deneyimlemeni tavsiye ederim. Kasım başında kız arkadaşın aklına bile gelmeyecek. Belki 3 ay da orada deneyimlersin.

Ben olsam geri kazanmaya çalışmaZdım. Sessizliğin onu uzaklaştırmamak için değil kafanı dinlemek için olsun.
0
irene
(04.09.20)
ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?
cümlesini okuyunca cinsiyetini anladım, yanılmamışım.

geri dönüşü yoktur kardeşim.
güzel güzel bitirmişsiniz. ikiniz de durumu kabul edip yolunuza devam edin.
0
jimjim
(04.09.20)
6,5 senelik ilişki 6sı long distance olarak devam etti. Güven mevzusundan değil, ama atalet mevzusundan dolayı ayrıldım, kadın tarafıyım. Erkek tarafı, ayrılığı 6 ay kadar kabullenemedi, hatta geldi belki bi yerden döner diye işi evlilik konusuna dahi getirdi.

Arada ciddi bir sevgi ve ilişki varken bu kararlar kolay verilmiyor. Geçmiş olsun, zorlamayın yolunuza bakın.
0
lcha
(04.09.20)
erkek tarafı olduğunu hemen anladım ben. Geri dönüş olmaz gibi, araya hem mesafe hem de mutlaka başkaları girecek gibi duruyor. Geri dönüş olsa bile bu senin tarafından olmamalı. Sana düşen bundan sonra sessiz kalıp hayatına devam etmek. Olursa ancak öyle olur. senin çabanla tekrar başlasanız bile sağlıklı olmaz o iş.
0
aquarium
(04.09.20)
Hiç ayak yapmamis, açık açık söylemiş derdini. Peşinden gitmenin manasi yok. Bırak.
0
elorelia
(04.09.20)
Bence hiç deneme artık. Kız açık açık boynuz takmak istemiyorum deyip ayrılmak istemiş. Sende yeni yollara sapmaya başla
0
bigcaptain
(04.09.20)
Bence imkanın varsa gitme. Gidersen haber etme. Açıkçası başta okuyunca ben de kadın tarafı sandım seni.
Gidip de haber verirsen anca kızın ortamında “peşimi bırakmıyor yha pff” “aynen kızım xd” tarzı muhabbetlere konu olursun. (Ne kadar elit bir kız olsa bile kız muhabbetleri bu tarzdır)

Gururlu dur, o oldurmaya çalışsın bir şey olacaksa bile.

He bir de, hiç arayıp sormazsan, takmazsan kısacası egosu zarara görür iletişime geçmeye çalışır.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.09.20)
Sen oraya gidene kadar o başkalarını "deneyimler". Bence geri dönüş olsa bile dönmemelisin.
0
dissendium
(04.09.20)
Ayrılığın geri dönüşü olmaz. Bunu kabullen. Uzak mesafe kadar saçma bir şey yok. Önüne bakıp sağlıklı ilişkiler yaşamalısın.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.20)
Tekrar bir ilişki için deneme +1
Mümkünse gitme +1
Gidersen de haber etme +1

Kız ayrılmak istemiş ve açık açık söylemiş her şeyi. Zorlamanın anlamı yok. Siz de kendi hayatınıza bakın. Sizden olmayacakmış demek ki. Nasip.
0
Hallegadola
(04.09.20)
bir insan en sorunsuz şekilde böyle terk edilir. yazan herkese katılıyorum. geri dönüşü yok, olmasın da zaten. en az güveneceğin insan gözü dışarda ve gözü aç insan modelidir. o arkadaşımız da tam böyle biri. sen onu ne yapıp edip ikna etsen bile asla mutlu bir ilişkin olamaz. çünkü o deneyimleme arzusunu bitiremezsin. bir şekilde o dediklerini yapar, aldatılırsın. çünkü ilk fırsatta yaptığı şey bu.

ilişkiniz çok da sağlam bir temele dayanmıyormuş. o kişi hayatını yaşamak istiyor, sen de öyle yap. o 3 aylık tatilini de imkanın varsa iptal et. kendine çile çektirme boşuna. oralarda tribe girersin. o zamana kadar belki de unutursun bile tekrar aklına getirme. bu süreçte en zararlı düşünceler "aynı evde yaşadık bir sürü şey yaptık beraber hayatımdan 3.5 yıl verdim" gibi şeyler. şunun farkına var, o bu tarz şeylere değer vermemiş. sen de olan oldu diyip başkalarını deneyimle.
0
siyahliadam
(04.09.20)
Bu arada arkadaşlara ek olurda dönerse sakın affetme olur mu
0
olaylar olaylar
(04.09.20)
Geri dönüşü yok bence de.

Ayrıca şu cümleye maruz kalmayı allah kimseye nasip etmesin, be ne yav "açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Şu cümlede de bir itiraf var sanki.....
0
austra
(05.09.20)
"açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Bütün olayın özeti bu hocam, hiç detaylarda kaybolup, şöyle miydi acaba yoksa böyle miydi deme. Tipik Erasmus hikayesiymiş sizinkisi.
0
Avoiding The Puddle
(05.09.20)
Valla çok ilginç ama .. yukarıdaki herkes+1
0
primetime
(05.09.20)
Bir de şu var. Gerçekten size geri dönse, sizin içiniz rahat edecek mi, onu eskisi gibi kabul edebilecek misiniz? Bence siz de affetmeyebilirsiniz içerlerde bi yerde kalır sanki.

İçiniz yanıyor olması o kadar normal ki, senelerin ilişkisi. Sizde bir şeyler bitmeden bitmiş bi durum, e illa ki acı olacak. Acı çekmeniz demek, ona geri dönerseniz acı çekmezseniz demek değil. Ayrılıkta acı sağlıklı bir şey, onu kabullenin lütfen.

Hayırlısı olsun.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(05.09.20)
@üğpoıuy +1

Sana saygılı ve dürüst bir şekilde başka kişilerle de tecrübe edinmek istediğini söylemiş. Senin de dediğin gibi ayrılık sebebi onun kendisiyle ilgili olan bir istek ve ben olsam kararına saygı duyardım. Onun ülkesine gidince de mesaj at ama bence fazla beklentiye girme.
0
chitosan
(05.09.20)
belli ki hayatındaki en önemli şey herhangi bir sevgili bulmak ve onla yatakta uzanıp sevişmek gibi basit şeyler değil. kendisini çok iyi anlıyorum. hehehe.
0
bohr atom modeli
(05.09.20)
Öncelikle aşırı bencil bir hareket. Bir o kadar da dürüst. Hani milletini bilmesem şu hareketi bir Alman falan yaptı derim yani. O kadar ruhsuz. Hipergamiye yenilmişsin, ağzınla kuş tutsan da fayda etmez. Kazanamazsın. Kadın kişisi seni artık alt seviye görmeye başlamış, mesele onun yurtdışına gidebiliyor oluşu, senin ise Türkiyeye mahkum kalmış oluşun. Hatun başka aşklara yelken açıp deneyimlemek istemiş çok net. Üzülme. Yıllardır yurt dışında yaşayan biri olarak TR'den gelenlerde default hareket oluyor bu, sonrasını kişisel deneyimlerimle söyleyeyim. Aradığını yabancılarda bulamayınca (ilgisizlik, romantizm eksikliği, özel hissedememe) sonucu kadın kişisi bunalıma giriyor. Bu gözler bir gece bunalıma girip ex'ine yalvar yakar önce ist ordan adanaya uçup evinin önünde alkolü basıp ağlama krizlerine gireni gördü. Rahat ol, next'e bas babacım. Şuan dediğim gibi ağzınla kuş tutsan kurtaramazsın, he midesizsen ilerde yine döner mi diyecek kadar gevşeksen, o next'e daha kuvvetli bas hatun kişisi ilerde o dediğim moda girince beyni rewire edip fabrika ayarlarına dönünce seni arayacaktır.
0
wiekannich
(06.09.20)
bence kilit nokta domestik kelimesi. bu rolleri istemiyor. istememe hakkı baki, kimse de yargılayamaz bunu. size de dürüstçe ve en yalın şekliyle söylemiş. bence çok rasyonel ve ayakları yere basan bir karar vermiş ve bunu sizinle paylaşmış, başka gerekçeler uydurup sahte davranmamış.

kararına saygı duymalısınız.
0
Phoebe
(07.09.20)
erkek milleti ne hale geldi ya, yazık valla :)
0
dafuq
(07.09.20)
kritik kısım: "geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır..

How I met your mother'da lily dönmüştü.. ama reelde oyle olmayabiliyor da o işler.. sen bitmiş say hayatını yaşa...asla ve asla ve asla armaya iletişim kurmaya da çalışma..
0
orion
(07.09.20)
yazan herkese çok teşekkür ederim.

zor bir yas sürecine girdim.

her şey zamanla geçer diyerek kendimi teselli ediyorum.

sağolun.
0
🌸parcaliham
(22.09.20)
BİR BUÇUK YIL SONRA GELEN EDİT:
Bu süreçte ayrılıktan sonra neredeyse hiç temas kurmadık. Bir iki mesajına ve aramasına kibarca arkadaş olmayacağımızı hatırlatarak, mesafe koyarak cevapladım.

6 ay önce uzun bir mail: mutsuz olduğunu ve her gün uyandığında yarattığı enkazı hatırladığını ve bunu düşünmekten bir türlü kurtulamadığını söylüyor. Sıklıkla ağladığını vs. söylüyor. Maile cevap vermedim.

Bir hafta önce uzun bir mektup: halen bu enkazla boğuştuğunu ve ne yapacağını bilemediğini söylüyor. başkalarının ilişkileri tekrar toparlayabiliyoruz, bizim ilişkimiz neden bu kadar katı ve net, neden tekrar bir araya gelemiyoruz? gibi cümleleri var.

Bu mektubu da şimdilik cevaplamadım.

Bazen gece uyurken, neden tekrar olmasın? diyorum. Sonra hemen bu düşünceleri aklımdan uzaklaştırıyorum. Çok üzücü yine de her şey.

Önerileriniz varsa dinlemek isterim. Siz, sizi terk eden ve geri dönen kişiyle tekrar denediniz mi? Sonuçlar nasıl oldu?
0
🌸parcaliham
(31.12.21)
öncelikle üğpoıuy duyuruya dönmüş baya sevindim. (Sonradan gelen edit: Şimdi de üzüldüm çünkü eski başlığı hortlatmışsın)

Cevabım ise bu işin geri dönüşü yok. Başkalarını da denemek istiyorum lafı mideni kaldırmıyor mu? Orada sevgi kalmamış bitmiş gitmiş bak ben 11 yıllık ilişki deneyimiyle buradayım 3 kere affettim. (Sonradan gelen edit: Bilmeden burada cevabı vermişim demek ki ileri görüşlüyüm.) Şu saatten sonra sana dönerse bile sebebi "denediklerinde" tutunamamış olması. Sal dostum ne olursa olsun geçecek ve sen bir başkasını daha çok seveceksin.

Abi sakın yapma aklına da düşmüş neden olmasın diye madem. Ex den next olmuyor muhterem. Hani olanı elbet var ama onlar böyle sonlanmıyor. Çok üzgünüm ama oradan güzel bir şey çıkmaz sal gitsin.

Denedim, canımı yakmak istediğinde kucağında zıplatan erkeklerle kıyaslandım bu oldu. Meğersem 20 cm ve duvarda seviyormuş. Bunu söyleyen kadınla ben hastane hastane dolaşmıştım babası için, ölüm haberini aldığına babasının benim kucağımda yatıyordu.
0
guitarissimo
(31.12.21)
Yapma dostum. Gerekirse kafanı buz dolu kovaya yok, kendine gel. Senden ayrılıp kimlere gittiyse yine onlara gitsin. Sen ağlama duvarı değilsin. Sana zehri veriyor yavaş yavaş. Zaten 3,5 yıl kaybetmişsin. 6 ay da yas ile kaybetmişsin. Şu an önündeki yıllarda olabilecek güzel şeylerin önünü kapatıyorsun.

Bu arada ayrılma gerekçesinde "başkaları" olmasa tekrar dene derdim ama başkaları olaya karıştıysa tekrar denememelisin.
0
dissendium
(31.12.21)
"başkalarını deneyimlemek istiyorum" çınnnn çınnnn çınnnn.
ne zaman (ne niyetle olursa olsun) seni şu kadar özlediğini, arkandan öyle böyle ağlamadığını yazsa, üstteki cümle kafanda çınlasın.

deneyimlemek, domestik. kalsın.
0
comp
(31.12.21)
"Başkalarını deneyimlemek istiyorum" gibi bir laf edebilen birisi hiçbir zaman sevmemiştir. Hiç aklınızı karıştırmayın hayatınıza bakın. Yoksa yine üzülürsünüz.
0
gmzo
(31.12.21)
Erkekleri anlamak zor! Benim ev arkadaşım yabancı, nişanlı gibi bir şeydi. Çocuğa tekmeyi bastı, muhtemelen onun da derdi; başkalarını deneyimlemek. www.eksiduyuru.com

Ben yakından her şeye şahit oldum. Kurtulduğuna dua etmelisin! Bu tarz bir insana nasıl güvenebilirsin ki?
0
barguzhale
(31.12.21)
(14)

dolunay ritüeli, su ritüeli, bağ kesme vs inanıyor musunuz ?

silent
inançlı biri değilim şahsım olarakson zamanlarda ise bu tür ritüellere inanan ve dileklerinin bu enerjilerle oluştuğunu söyleyen, kendisine iyi geldiğini aktaran bir arkadaşım var. gerçi bildim bileli enerjisi iyidir kızın, hayatı da istediği yönde akıyor şu anda. zor bir zamandan geçiyorum eskiden
inançlı biri değilim şahsım olarak
son zamanlarda ise bu tür ritüellere inanan ve dileklerinin bu enerjilerle oluştuğunu söyleyen, kendisine iyi geldiğini aktaran bir arkadaşım var.

gerçi bildim bileli enerjisi iyidir kızın, hayatı da istediği yönde akıyor şu anda. zor bir zamandan geçiyorum eskiden çok önyargılı idim ama şimdi umut fakirin ekmeği diyerek sarsam mı diyorum ?
0
silent
(03.09.20)
@Cesario ahgddsghfdsgshfd baya güldüm
0
🌸silent
(03.09.20)
İlk cümleniz ve sorunuzun geri kalanı çelişiyor.

Hayır inanmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(03.09.20)
hayır inanmıyorum, inananlarla da yakın iletişim asla kurmuyorum.

bir arkadaşımız hepimize borç taktı, nefes koçu oldu, koçluk yaptığı insanlarla bereket çalışması yapıp bu çalışmalardan ne kadar fayda sağladığını anlatıyor. borçları duruyor. hayatı yolundaymış gibi yaşamak, giyinmek, yemek içmek için başkalarından borç almaya devam ediyor. facebookta baksan bu enerji çalışmalarıyla köşeyi döndü, gerçekte herkes iletişimi kesti, sırf borç bulabilmek için yeni arkadaşlıklar kurdu.
0
Phoebe
(03.09.20)
Doğaüstü şeylerin hiçbirine inanmıyorum.
0
himmet dayi
(03.09.20)
Bunların gerçekliğine inanmıyorum ama şuna inanıyorum, kişi neye çok inanıyorsa o gerçekleşiyor. Mesela su içtiğinde bile kilo aldığına inananlar su içince gerçekten de kilo alıyor, çok yese bile kilo almadığını söyleyenler gerçekten de sürekli yemek yedikleri halde kilo almıyor ki ben de onlardan biriyim. Bunu her şeye uyarlayabiliriz.

Bu durumda da bu ritüellerin işe yaradığına gerçekten inanan birisi için bunların işe yaraması oldukça mümkündür. Ben bağ kesme ritüeli yaptığımda eski sevgilimi unutacağıma kesin olarak inanıyorsam gerçekten unutabilirim, tıpkı (bkz: placebo effect) gibi. Aynı şekilde ben mor çorap giydiğim gün bütün işlerimin ters gideceğine inanıyorsam mor çorap giydiğim gün gerçekten berbat geçebilir.

Bir şeyi sık sık tekrar etme tekniği de (affirmations vb.) bu durumda fazlasıyla etkili ki bir noktadan sonra kişi gerçekten o dediğinin gerçekliğince istemsizce inanmaya, onu doğruymuş gibi kabul etmeye başlıyor. Benden bunların bilimsel açıklamasını isterseniz veremem ama hayatta sık sık karşılaştığımız her durumun bilimsel açıklaması olduğunu düşünmüyorum.
0
whyamy
(03.09.20)
kisaca, inanmiyorum.

whyamy +1

sosyal psikoloji bunu soyle acikliyor: self-fulfilling prophecy
sosyoloji de boyle: thomas theorem
0
lamartin
(03.09.20)
İnanmıyorum diyorsun ama enerjiden falan bahsediyorsun. Sen gel vazgeç bu inanmama işinden. Ay may çakra tütsü seversin bak o işlere girersen. Hatuna da yürü işte takılın. Dolunayda falan öbün birbirinizi. İtikatın sağlam senin.
0
pass
(03.09.20)
Bu "enerji mevzusu" son zamanlarda pek bir popüler! Benim arkadaş çevremde de var(ne yazık ki).
Hatta, kendi enerjisini bol bulup, sıkıntılı durumda ki arkadaşına, yakınına gönderen "hayır severler" de mevcut.

Böyle olunca, enerjiler daha da büyüyor, hızlanıyor ve Evren'e gönderilmek istenen mesaj daha çabuk ulaşıyormuş!

Bir nevi, fazladan ücret ödenen kargo gönderisi gibi bir şey yani.

Ne kadar çok enerji, o kadar çabuk sonuç!

Athena, akıl fikir versin hepsine.
0
pangea
(03.09.20)
placebo +1

Ayrıca buna inananlarla değil ama bunun ticaretini yapmaya çalışanlarla iletişimi kesiyorum. Bir arkadaşım enerji ayağına senden-benden yolunu bulmaya çalışıyor. Bir de kendi hayatına bakmadan "ben bundan yolumu bulurum" diye kurban seçtiklerinin hayatında yolunda gitmeyen şeylere büyülteç tutuyor. "Eee, senin hayatın tümden berbat" diyemediğim için böyle yancı gibi her ortamda karşıma çıkıyor sinsi.
0
SiyamkedisiZorro
(03.09.20)
Ateistim, asla inanmıyorum inanan insanlara üzülüyorum ve uzak duruyorum. Maalesef çalıştığım yerlerde bu tarz çok insan olduğu için acı çekiyorum.

Whyamy +1

Bunu da paylaşmadan edemeyeceğim youtu.be
0
jazzabel
(03.09.20)
kendisine iyi geldiğine inanıyorsa kendisine iyi geliyordur. var ya da yok bu sorunun cevabı değil. ben de ateistim ama bir müslüman namaz kılınca huzurlu hissettiğinde onu anlayabiliyorum. her insanın kendini iyi hissedeceği bir şeyler vardır. bunlara bir başkası "ne saçma bununla mı huzur buluyorsun" diyemez çünkü o şey gerçek olmasa bile etkisi gerçek.
0
bohr atom modeli
(03.09.20)
Ya böyle diyenlerin hep kadın olması?

Ateistim ama okutunca siğil geçiyor tarikatıyla aynı gerçi
0
neysene
(03.09.20)
İnanıyorum, uyguluyorum, faydasını da görüyorum. Misyoner gibi kimseyi inandırma "dinime" davet etme çabam yok. Kimseye de bana para ver sana enerji göndereyim gibi bir çakallıkta bulunmam, bulunanına da inanmam.

Örgütlü dini sevmiyorum, bu İslam da olabilir paganlık da budizm de. Eğer baskın bir kesim kendi dinini kalanlara zorluyorsa, baskın olmayan kesim bir din etrafında örgütlenip baskınlaşmaya çalışıyorsa v.s. o işin içine siyaset ya da maddi kazanç girmiş oluyor. Onun dışında bireysel bakınca isteyen, başka birine zarar vermediği sürece istediğine inanır felsefesiyle hareket ediyor ve bu özgürlüğümü de sonuna kadar kullanıyorum. :)
0
love my way
(03.09.20)
boyle seylere inanmiyorum. inanip etki gorenlerin gordugu etkinin placebo etkisi oldugunu dusunuyorum. yapinca iyi hissediyor, iyi hissettikce yapmaya devam ediyor. kendi kendine biseyler yapip mutlu olmaya calisiyor o da, temelde bir seylere inanip baglanip medet umma var dinde de oldugu gibi. ateistim ama inanan hic kimseyi de yadirgamiyorum. kalkip cihat filan ilan etmiyor sonucta ayla suyla isikla toprakla oynuyor, varsin oynasin :)
0
in vino veritas
(03.09.20)
(21)

Sinemaya gider misiniz

the real brad pitt
Selam. Full maske. 22 seansı. Hafta içi.Tşk.
Selam.

Full maske. 22 seansı. Hafta içi.

Tşk.
0
the real brad pitt
(02.09.20)
Ben şu anda gitmem çünkü artık hastalık riskinden çok maske takmak öldürüyor beni. Sırf maske takmamak için evden dışarı çıkmıyorum gerekmedikçe. Kapalı ortamda minimum 2 saat maskeli oturma fikri çok korkunç geldi şu an.
0
ms brownstone
(02.09.20)
Gittim, 9 buçuk seansı, tenet.
0
Bruce
(02.09.20)
Maske takmamak için dışarı çıkmıyorum. Gitmezdim.
0
dissendium
(02.09.20)
gitmem
0
anais
(02.09.20)
Gitmezdim çünkü kapalı ortam. Artı ortaklık şu an salgın başlangıcına kıyasla daha karışık.
0
superfluid
(02.09.20)
Gitmem.
0
wish i could find a way to disappear
(02.09.20)
Gitmem...
0
huzunbaz palyaco
(02.09.20)
gidecektim ama rezervasyon gerekiyormuş. bir de işim çıktı erteledim.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
belki sabah ya da öğle saatlerinde, salon boşsa olabilir ama 22 seansına gitmem.
0
blatta hiberna
(02.09.20)
gitmem, normalde de gitmiyorum:)
0
neverletyougodown
(02.09.20)
Pandemiden önce bıraktım sinemayı
0
all girls dream
(02.09.20)
Valla ben genel olarak festival filmler ya da çok beklediğim bir film harici sinemaya gitmiyorum. O yüzden bu süreçte de gitmem.
0
Amaranta ursula
(02.09.20)
Çok tehlikeli bir lüks oldu. Ben gitmem . Çevremde gidecek insan yok.
0
ycaycayca
(02.09.20)
Sinemayi uzun süredir boykot ediyorum. Bir de bu şartlar altında.

İmkansız.
0
westblack
(02.09.20)
gitmem
0
basond
(02.09.20)
gittim 6 kişiydik salonda, maskeyi de takmadım bi süre sonra
0
Coyote
(02.09.20)
tenet'i sinema perdesinde izlemeyi çok istiyorum ama bu dönemde asla gitmem. malum ortamlara kaliteli versiyonu düştüğünde evde projektörle izleyeceğim.
0
scudman1
(02.09.20)
Gitmem. Pandemiden once de gitmiyordum zaten, sinema kitlesi asiri malozlastigi icin(son 7 yilda 3 kere anca gitmisimdir)
0
bahele
(02.09.20)
Gittim hem Cinemaximum 10 liraya düşmüş hemde salon bomboştu geçen cuma.
0
Northern Mariner
(02.09.20)
normal dönemde bile gitmiyordum.

mısır yiyip ambalaj şangırdatanlar, full ışıklı ekranla telefonla oynayanlar, telefonda konuşanlar (yuh) falan oluyor.

haftaiçi 22 seansının kalabalık olmayacağını ve bu yüzden güvenli olacağını düşünüyorum. ama izlenmeye değer bir film olduğunu düşünüyorsanız muhakkak sizin gibi düşünenler olacaktır.

böylesi bir durumda gitmezdim.
0
biseysorcaktim
(03.09.20)
ben normal dönemde de gitmezdin, şimdilerde hiç gitmem!
nedense sinemaya gitmenin artık bir espirisinin, bir tadının kaldığını düşünmüyorum.
keyif vermiyor artık.
0
pangea
(03.09.20)
(7)

Farklı olduğunuzu düşündüren şeyler neler?

olaylar olaylar
Atıyorum kişisel olarak derin biri olduğumu düşünüyorum, Bergman, Kieslovski, Fellini, Antonioni gibi yönetmenleri seviyorum, kendimi Sabahattin Ali hassasiyetinde duygusal buluyorum bazen, her şeye gülmem, her kitabı okumam. Bir şey moda olunca hemen atlamam, Seçiciyimdir her kadına yazmam,sevmem o
Atıyorum kişisel olarak derin biri olduğumu düşünüyorum, Bergman, Kieslovski, Fellini, Antonioni gibi yönetmenleri seviyorum, kendimi Sabahattin Ali hassasiyetinde duygusal buluyorum bazen, her şeye gülmem, her kitabı okumam. Bir şey moda olunca hemen atlamam, Seçiciyimdir her kadına yazmam,sevmem onun dışında sırf kafa dağıtıyor diye ucuz dizileri izlemem. Resim, müzik,spor yaparım, Eleştirel olmayan mizahı sevmem, ne çok şehirli ne çok taşra insanıyım,bianele gittiğim kadar köyde hayvan boku da temizlerim, kavgacı değilim ama yeri geldi mi her türlü girerim, bi alet bozulunca tamir ederim, vsvs sizlerin de kendinizi farklı kıldığını düşündüğünüz şeyleriniz varsa yazar mısınız..

Not; bunlar bazılarına sıradan şeyler gibi gelecektir eminim fakat topluma şöyle bi bakin derim..
0
olaylar olaylar
(02.09.20)
anlattıklarını okuyunca aklıma sadece Entel Feridun tiplemesi geldi deep turkish web'deki :(

Bi de popüleri sevmeme artık popüler oldu. Farklılık istiyosan popüleri övmen lazım artık .d

Benim farklı olduğum şey tuhaf konulara ilgi duymam ve aklımda saçma bilgiler tutmam. Özellikle dünya ülkelerine, coğrafya ve tarihe çok ilgim var. Bayraklarla ilgili çok büyük ilgim ve bilgim var, millet çok şaşırıyor buna yani bayrak alt tarafı diye :D

Onun dışında pek farklılığım yok ya, hatta film kültürüm baya zayıf çünkü izlemeyi sevmiyorum bi şeyler sıkılıyorum. Ben de isterdim saydığın yönetmenleri izlemeyi ama ben en bayağı sürükleyici filmlerde bile 30 saniye dikkatimi toplayabiliyorum :(
0
nundu
(02.09.20)
bu eserleri tüketmek önemli değil. istediğiniz kadar okumuş olun bunu dışarı yansıtamıyorsanız boşa okumuş, dinlemiş ya da izlemişsiniz demektir. bunun tanımı bence biraz enver aysever. abi istediğin kadar kendini geliştir hala aziz nesin haklıymış diye millete gönderme yapıyorsan boşuna yaşamışsın onca sene.

farklı olduğumu düşündüğüm nadir anlarda kendimi sıradan insanlarla karşılaştırırken buluyorum. bunun dışında hep sıradan bir insanmışım gibi geliyor. hiçbir şeyden anlamıyorum sanki.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
Sıradan bir insan gibi hissetmekten kastınız nedir anlamadım bence sıradan olduğunuzu söyleyerek aslında sıradan olmadığınızı vurguluyor gibisiniz. Ayrıca soru sizi farklı kılan ya da kıldığını düşündüğünüz özellikleriniz, düşünme biçiminiz bile farklıysa farklısınızdır. En basitinden yurtdışında yaşamak kaçmak isteyen milyonlar var siz de kaçmak istemeyen sıradanlar mısınız?? Bence atıyorsunuz gerçekçi olalım biraz
0
🌸olaylar olaylar
(02.09.20)
öyle gurur duyulacak ya da övünülecek bir şey değil evet ama başta sosyal medya komiklikleri olmak üzere çooook alakasız antin kuntin bir sürü şeyi bilebiliyorum.

mesela bi' filmde sırp bir adamın cesedini "rakım: 1389" yazılı tabelanın önüne bırakıyorlardı. onu görünce "oha kosova savaşı haha" deyu haykırdım. bence çok karizmatikti, kendime artı puan verdim.

bir keresinde yurt tuvaletinde yan taraftaki adam ıslıkla polyuşko polye'yi söylüyordu. "OOO, POLYUŞKO POLYE??" dedim. hiç de şaşırmadı herif, "evet" dedi sadece. düşünsene yurt tuvaletinde böyle bi şarkı mırıldanıyosun ve yan tarafındaki adam ıslıktan tanıyo bunu. insan bi takdir eder di mi? yok, nerde. kırılmıştım.

ama "komik video" kesinlikle uzmanlık alanım... neblim kız kardeşim yemek yapıyo diyelim, mutfakta çorbayı karıştırıyo, "ANTONIO BANDERAS ÇEVİR OĞLUM" diyorum. kimse anlamıyo. bi yerden bi şey için teklif alacağım mesela, "mesela ne verebilirsin bana?" diyorum içimden hataylı dayı gibi... bu konuda hafızam ve olayları ilişkilendirme becerim (!) korkutucu iyi geliyor bana.

bi de işte "random fact" olayında iyiyimdir özellikle belli alanlarda. neblim nazilerin yugoslavya'ya saldırdığı tarih olur, düsseldorf'taki bir halı sahanın ne zaman inşa edildiği olur vs. çok alakasız şeyleri bilebiliyorum. ama şurdan şehrin öteki ucuna git, şu mekanı bul desen, allah seni inandırsın esnafa, otobüs şoförüne sorarak bulamam orayı. öyle mal, tuhaf biriyim.

bence ilgincim, kesinlikle olumlu ya da olumsuz anlamda "bu ne biçim herif aq" dedirten biriyim ama tırtım yani, elimden hiçbi iş gelmez :(
0
der meister
(02.09.20)
@Der meister süpersin kanka demek istediğim buydu
0
🌸olaylar olaylar
(03.09.20)
bir sürü şey yazdım ama kendini beğenmiş kendini övmüş sonrada sövmüş derler diye yazdıklarımı silen birisiyim.
0
false pretension
(03.09.20)
@false övmek de övülmek de günah değil bence yaz gitsin
0
🌸olaylar olaylar
(03.09.20)
(5)

almanca yada ispanyolca ogrenmek hk.

baldan kaymak
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.

not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
0
baldan kaymak
(02.09.20)
Dil öğrenmeye başlamak kolaydır, başta zevkli gelir ama bunu sürdürmek zordur. Dil öğrenmeyi sürdürebilmek için öncelikle bir amaç olmalı. Amaç olmayınca ya da ihtiyaç olmayınca yeterince ilerleme gösterilmiyor. Bunun nedenine siz karar vermelisiniz. Her gün Der Spiegel okumak mı istersiniz yoksa El Mundo mu? Dil öğrenmekteki amacınız ne? Amaçsız gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmeyeceği gibi amaçsız dil öğrenmek de bir yere varmayacaktır. Çünkü dil denen şey temelde bilgidir ve bilgi insanın doğası gereği kullanılmadıkça unutulur. Bu yüzden kullanacağınızı düşündüğünüz dili seçerseniz sizin için daha iyi olur. Yine de kendi görüşümü yazacak olursam Almanca tavsiye ederim. Zor bir dil olsa da İngilizceden sonra aranan bir dil.
0
dissendium
(02.09.20)
bir dili sıfırdan öğrenmek çok zor ya. almancayı iki yıl önce sıfırdan öğrenmeye başladım. bir yıldır almanya'dayım ve çevrem hep alman ama hala yeterli hissetmiyorum kendimi. en az iki yıl falan lazım bana. bunu da göz önünde bulundurmak lazım. o ülkede bulunmadan öğrenmek ne derece mümkün emin değilim. burada yaşamasaydım bu seviyenin yarısına bile gelemezdim gibi geliyor.

amaç bu dili etkin bir şekilde kullanmak değilse başlayın ama yoksa bir yerde disiplinli bir şekilde öğrenmekten vazgeçmek çok olası.

tercih edecek olsaydım fransızcayı seçerdim fakat şartlar böyle gerektirdiği için almanca oldu, ama sevdim ben. şimdilik çok akıcı olmasa da konuşabiliyor olmak tatmin edici.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
Ben olsam ispanyolcayı seçerdim. hali hazırda ingilizce biliyorsanız almanca daha zor ancak ingilizce bilen birine daha aşina gelebilecek bir dil. şu zamanlarda hit olmuş pek çok parça da ispanyolca + ingilizce, daha sık maruz kalma ihtimaliniz var almancaya nazaran. Almanca ve İngilizce Germanic gibi ortak bir kökten gelirken İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca ise Latin kökenli.

Native speaker'ların haricinde ispanyolca konuşabilenlerin sayısı 1 milyardan fazla diyor wikipedia. Ne kadar işe yarar orası ayrı tabii.
0
iron
(02.09.20)
Ben ispanyolca ogrenmistim, turistik gezi haricinde bir ise yaramadi ne yazik ki.
Ispanyolcayi su kadar insan konusuyor, elbet is yapiliyordur yaaaani diyerek baslamistim hatta.
Italyanca ogrenmeyi tercih ederdim simdiki aklim olsa. Italyanlar ticaret, sanayide gozle gorulur sekilde varlar, yasadigim ulke sebebiyle is ortakligi vs de cok.

Almanca cok iyi biliyorum, ingilizceye en basta benziyor “aaa can-kann, come-kommen” filan diyorsun sonra geciyor dhajshs
Kulturu, ulkeyi, edebiyatini seviyorsaniz ogrenirsiniz ama hangi dili ogrenirseniz ogrenin o ulkede yasamadikca ya da o dili surekli kullanmaniz gereken durum olmayinca korelecek.
Ispanyolca ekonomi makaleleri okuyan kuehles’ten yemek siparis edip hobilerinden ote konusamayan kuehles oldum misal.
0
kuehles blondes
(02.09.20)
ispanyolca; öğrenmesi keyifli. dünyanın en çok kullanılan dillerinden biri. öğrenmesi hızlı olabildiği için çalışma motivasyonunuzu kaybetmiyorsunuz. bir tatilde vs de gidip 1,5 ay kalırsınız orada da kursa gidersiniz falan. ispanya pahalı olursa daha ucuz ülkelere bakarsınız.

almanca; öğrenmesi çok zor, ama göç edecekseniz mantıklı. yani almanya, avusturya gibi ülkeler türk göçmenlerin gitmesi açısından hem daha kolay hem de finansal sebeplerle göç edilesi yerler.

kişisel kazanım için mesleğiniz, gelecek planlarınız önemli. mühendisseniz almanca, ticari bir alanda çalışıyorsanız ispanyolca daha iyi olabilir gibi gibi.
0
jimjim
(02.09.20)
(7)

Türkçe-İngilizce çeviri sorusu

sekersiz turk kahvesi
Basit bir soru:"Ben üniversite okuyorum." cümlesinin çevirisi, geniş zamanda mı yapılır, yoksa şimdi zamanda mı?a) I study at the university (or at a university)b) I am studying at the university (or at a university).
Basit bir soru:

"Ben üniversite okuyorum." cümlesinin çevirisi, geniş zamanda mı yapılır, yoksa şimdi zamanda mı?

a) I study at the university (or at a university)

b) I am studying at the university (or at a university).
0
sekersiz turk kahvesi
(01.09.20)
geniş

şimdiki zamanı sadece şu an yaptığın işlerde ve geniş zamanda yapıp da şikayetçi olduğun durumlarda kullanabilirsin.

örnek:
"I am singing."

örnek:
"Why are you making me nervous all the time?"
0
lesmiserables
(01.09.20)
Süper! Teşekkür ederim.
0
🌸sekersiz turk kahvesi
(01.09.20)
ikisi de olur. yukarıda arkadaşın verdiği ikinci örnek... geniş zamanda da yazabilirdi hiç farketmezdi.

şikayet ve şu an gibi bi kuralı hiç duymadım, safsata, uydurma, yalan dolan, ayrıca kandırmaca ve saçmalık.
0
dinç kuvvetler
(01.09.20)
2.cisi doğru, çünkü hala süren bir durum, genel bir durum değil. Kafanızda oturması için bu tarz açıklayıcı videolara bakmanızı tavsiye ederim. www.youtube.com

Ayrıca bu tip konuları Google'da İngilizce aramanızı da tavsiye ederim, bu araştırma kısmı da İngilizcenizi de ilerletiyor.
0
kaset
(01.09.20)
@lesmiserables iyi sallamışsın.

ikisi de olur konsepte göre. hatta bazen I'm reading bile deniyor bizdeki okuyorum gibi.
0
bohr atom modeli
(01.09.20)
2002'den beri iki sene hazırlığıydı, dil sınıfıydı, üniversitede ingiliz dili ve edebiyatı'ydı, çevirisiydi, ingilizce röportajıydı derken ingilizce'nin içindeyim. şikayet muhabbetini ilk defa duyuyorum, bilmiyorsam da benim cahilliğim olsun.

ikisi de olur, hatta "read" fiili de kullanılabilir +1
0
avianthem
(02.09.20)
@yukarıdakiler

elbette -ing de kullanılıyor. fakat kullanılması gramer olarak doğru olduğunu göstermiyor. doğrusu geniş zamandır. geniş zamanda yapılır. gramer bu olduktan sonra istersen gelecek zamanda söyle, farketmez.


"i'm reading" cümlesini hiçbir gramer kitabında "okul okuyom" diye göremezsin.

@dinç kuvvetler
şikayet kuralı için şöyle bir şey bırakayım:

forum.wordreference.com
learningenglish.voanews.com
eksisozluk.com
0
lesmiserables
(02.09.20)
(5)

Aşkta çıkar var mıdır?

kiriko
Arkadaşlar insanoğlu evrim gereği güçlü neslini devam ettirebilecek birine mi aşık olur yoksa güçle bir alakası yok mu? Bakıyoruz kızların çoğu güçlü erkek peşinde ama bakıyorsun bi kısmı da kimsenin bakmayacağı erkeği seçiyor? Aşkta çeken şey nedir herkesten farklı olması mı krndine yakın görmesi m
Arkadaşlar insanoğlu evrim gereği güçlü neslini devam ettirebilecek birine mi aşık olur yoksa güçle bir alakası yok mu? Bakıyoruz kızların çoğu güçlü erkek peşinde ama bakıyorsun bi kısmı da kimsenin bakmayacağı erkeği seçiyor? Aşkta çeken şey nedir herkesten farklı olması mı krndine yakın görmesi mi kendne güveni mi güç mü nedir sizce?
0
kiriko
(01.09.20)
Sevmenin derinliginde kisisel menfaat vardir zaten, kendini gerçeklestirme ve tatmin olma.

Yani evet vardir.
0
Avoiding The Puddle
(01.09.20)
Her ilişkide karşılıklı fayda sağlama vardır. Güzel kıza neden aşık oluyor herkes ama çirkine kimse bakmıyor? Er kişisi kızın güzelliğini seviyor, ondan faydalanmak istiyor. Güzellik de para da maddi şeyler. Kadın nasıl erkekte güç, para, itibar, konuşlandık vs. arıyorsa, erkek de güzellik, iyi bir yüz, iyi bir vücut, sevimlilik, gençlik, enerji arıyor. Birbirine uyumu tutan insanlar karşılıklı birbirini tartarak çift oluyor. Bu arada geçen tartma süreci flört, bizden olur denildiğinde ciddi ilişkiye dönüşüyor.

Kısacası her aşkta aslında mantık unsurları vardır. Burada ve diğer yerlerde ben onu seviyorum ama onun haberi yok, ruh ikizim olduğunu çok iyi anlaşacağımızı düşünüyorum dediğinde, aşkından öldüğünde onu bağlayan asıl unsur birbirlerine uygun olduğunu düşünmesi, maddi açılardan bir uygunluk bu.
0
Hallegadola
(01.09.20)
Aşk denen olgu zaten çıkar ilişkisi yüzünden insan eliyle var edilmiştir özetle.
0
Deathrow
(01.09.20)
Çocukken saf temiz seviyorsun da büyüdükçe çıkara dayanıyor. Kendini onunla mutlu hissetmeniz bile çıkar öteki nedenler sonra gelir
0
olaylar olaylar
(01.09.20)
bu dünyada içinde egoizm olmayan tek şey anne sevgisidir muhtemelen. sokaktaki dilenciye verilen bozuk paranın temelinde bile bilinçli olmasa da bir çıkar vardır. hayatın boyunca tanımadığın birine karşı çıkarsız sevgi beslediğini düşünmek rahatsız edici derecede naif olurdu.
0
bohr atom modeli
(01.09.20)
(2)

Çaylak sırası 42bin

muratback
Bir günde 2bin düşmüş yakın değildir o zaman caylakligin bitmesi
Bir günde 2bin düşmüş yakın değildir o zaman caylakligin bitmesi
0
muratback
(30.08.20)
3 hesabım onaylandı. Son 5-6 yıldır. Hepsinde 30-40binlerde bi an da onaylandı. Hiç öyle yavaş yavaş inip sıfırlanıp onaylanmadı. Siyaset gündem goygoy yetişkin başlıkları hariç yerlere yazarsanız dediğim gibi olabilir
0
avatar is back
(30.08.20)
20 binlerdeyken yazar oldum ben kaç kere.
0
bohr atom modeli
(30.08.20)
(4)

-Larca, - Lerce eklerinin Kaynağı Nedir?

businessmann
Merhaba, bi arkadaşımda gördüm, konuşulan konunun neşesinin sonuna - larca, - Lerce ekleyip duruyordu. Örneğin kulaklık hakkında konuşuyorsunuz kulaklıklarca diyor, yemek hakkında konuşuyorsunuz ekmeklerce vb. şeyler diyor. Umarım mantığı anlatabilmişimdir. Bu yaklaşımın kaynağını açıklayana şimdide
Merhaba, bi arkadaşımda gördüm, konuşulan konunun neşesinin sonuna - larca, - Lerce ekleyip duruyordu. Örneğin kulaklık hakkında konuşuyorsunuz kulaklıklarca diyor, yemek hakkında konuşuyorsunuz ekmeklerce vb. şeyler diyor. Umarım mantığı anlatabilmişimdir. Bu yaklaşımın kaynağını açıklayana şimdiden teşekkürler.
0
businessmann
(25.08.20)
türkçe bilmiyor.
0
ozdek
(25.08.20)
Jet sosyetede bi karakter boyle konusuyordu, onda kapmistir.
0
kuehles blondes
(25.08.20)
-lerce ve -larca ekleri bir şey üzerinde bir etkiye neden olan varlıklar için kullanılır ve "tarafından" anlamı taşır. her halta kullanılmaz.

örneğin: "çamurlu köy yolunda ilerleyen makam aracı kızgın köylülerce durduruldu"

ya da "eskiden buğday ekilen terk edilmiş tarlalar çam ağaçlarınca işgal edildi"

gibi.
0
bohr atom modeli
(25.08.20)
annem de yapiyor bu uyuz seyi. ona sordum simdi, o murat ovuc denen sosyal medya zararlisindan gormus. ya iste kuehles'in dedigi gibi dizi karakterinden ya da sosyal medya luzumsuzlarindan cikmis anlamsiz bir sey.
0
der meister
(25.08.20)
(21)

Burçlara İnanıyor Musunuz?

top_secret
1- Burçlara inanıyor musunuz ?(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?(Belirli burçlarla ilişki kurmama, iş yada özel h
1- Burçlara inanıyor musunuz ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)

2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)

3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
(Belirli burçlarla ilişki kurmama, iş yada özel hayatta belirli burçlarla yakın olmaya çalışmak gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)

4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
( x burcu duygusaldır, y burcu liderlik yapmasını sever gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)

5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)

6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
0
top_secret
(25.08.20)
1,2,3,4,5 Hayır.
6 Sahte bilime inanan, ciddiye alan insandan uzak dururum. Burçları da bunu ayırt etmek için kullanıyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.08.20)
1- Burçlara inanıyor musunuz ?
hayir

2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
hayir

3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
hayir

4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
hayir

5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
hayir

6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
yok
0
fakyoras
(25.08.20)
Hepsine cevabım hayır. Burç muhabbeti yapan kişilerden de direkt soğurum, ciddiye alamam. Hele ki bu kişi burçları hayatınin merkezi haline getirmisse.
0
fraise
(25.08.20)
1 - evet
2 - hayır
3 - hayır
4 - evet
5 - evet

6 - evet dediklerim aslında kısmen anlamına geliyor. tam anlamıyla bir evet değil, yine de evet'e daha yakın. burçlara göre hayatımı düzenlemiyorum. burçların binlerce yıllık bir istatistik bilimi olduğunu düşünüyorum. senenin şu mevsiminde doğanlar şu özelliklere sahiptirler gibi.
0
biseysorcaktim
(25.08.20)
1- Burçlara inanıyor musunuz ?
evet

2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
evet

3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
evet.

4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
evet

5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
evet

6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
burçlara inanırım. ikizler burcuyum. koç burcu kadınına mesafeliyim. onun dışında çok önemsemem.
0
tabudeviren
(25.08.20)
1- hayır
2- evet
3- hayır
4- evet
5- evet
6- 2 senedir astroloji eğitimi alıyorum ve doğum haritası yorumluyorum. Burç mevzusu büyük zırva. Balıklar Başaklar diye insanlar 12 kategoride değerlendirilemez.
0
lcha
(25.08.20)
1-5 Hayır

6 Bazen eğlencesine ilgilenen arkadaşım ile konuşuyorum, ben karşı cins hangi burç ile iyi anlaşırım vs diye.

Fal gibi bir şey benim gözümde. fala inanma, falsız da kalma demişler.

Edit: burçlar zırva olunca astroloji de zırva olmuyor mu @Icha
0
fezagezgini_4
(25.08.20)
evet
evet
hayır
evet
evet

ben her şeye inanırım
0
kushkush
(25.08.20)
1. evet
2. evet
3. hayır
4. evet
5. evet
0
fragile lady
(25.08.20)
1. Hayır.
2. Hayır.
3. Hayır.
4. Hayır.
5. Hayır.

6. Burç muhabbetini sohbet sırasında öyle eğlence amaçları kullanmayıp, burçları ciddiye alıp, insan davranışlarını, hislerini burçlara bağlayanlardan ve bunun muhabbetini yapanlarla görüşmemeye çalışıyorum. Çok gereksiz, temeli olmayan genellemeler burçlar. Çokta mantıksız. Bence insanların burçlara inanmasının, ciddiye almasının nedeni özgüven eksikliği. Kendilerini bir alana ait hissetmeye çalışıyorlar.
0
GoodMorningTeacher
(25.08.20)
Hepsi hayır.
Evet cevabini verenler için Tevfik uyar in, burçların bilimle imtihanı adlı kitabını öneriyorum. İncecik, hemen okunuyor
0
kisa
(25.08.20)
1- Evet
2- Evet
3- Hayır
4- Evet
5- Evet
6- Hayatımın en büyük eğlencesine sırt ceviremem valla.
0
epistemic_regress
(25.08.20)
alayına hayır! teşekkürler
0
serbest gezen koala
(25.08.20)
1-doğum haritasına inanıyorum.
2-evet. genelde izlediğim oyuncuların burçlarını tutturmada üstüme yoktur. ya da baskın gezegen diyelim.
3-hayır
4-hayır. doğum haritasında baskın gezegen ve burca göre değişir bu durum.
5-evet. ben tipik asc akrebim mesela.

6-astroloji derine girdiğinde çok garip bir şey. tuttuğu da oluyor tutmadığı da. o yüzden genelleyemiyorum.
0
kestane gürgen palamut
(25.08.20)
1-Kısmen
2-Evet
3-Hayır
4-Evet
5-Evet
6-Hayatımı burçlara göre yaşamıyorum. Günlük-haftalık-aylık-yıllık burç yorumlarını okumam/inanmam. Ancak burç+yükselen burç kombin şeklinde tahmin edip tutturduğum oldu çok sık. Bence burçlar sadece temel karakter özelliklerini belirliyor. Onun haricinde burç uyumu vs sallamam.
0
Hallegadola
(25.08.20)
1- hayır
6- burçlara inananlar survivor'da birinin kazanması için sms attıklarını söylerlerse şaşırmam.
0
bohr atom modeli
(25.08.20)
hepsine hayir.

.

bir seylere dahil olmayi sevdigimden "basak burcuyuum, aa sen de mi oylesin oley sarilalim heheh" diyerek cocukluk yapabiliyorum.

ancak bakilirsa kendi burcuma cok da uymuyorum. baska burclarin ozelligi diye yazilanlar bana da uyuyor. yani yalan dolan oldugu buradan belli. gunluk yillik burc gibi seylere assssla inanmiyorum, sacmalik tamamen.
0
batlegolas
(25.08.20)
5(hayir)
0
ateistanbul
(25.08.20)
1- hayır
2 - hayır
3 - hayır
4 - hayır
5 - hayır
Yükselen burçlar ilgimi çekiyor benim nedense, burçlara inanmıyorum.
0
northern eagle
(25.08.20)
1,2,3,4,5 Hayır
6- burçlar benim için turnusol gibi bir şey. Ortamda geyiği dönüyorsa düşüncelerimi söylemem ama yeni tanıştığım kişi yargılamak için burcumu soruyor kaşı gözü oynuyorsa ağır bozuyorum.
0
jazzabel
(25.08.20)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(25.08.20)
(5)

Free shoptan alınan ürünü uçakta yanımıza alabiliyor muyuz?

deepest
Dış hatlardan iç hatlara geçiş yapıcam, free shoptan 2 tane içki alsam bu covid sürecinde uçak kabininde taşımama izin veriliyor mu?Pegasusta şöyle yazıyor, kafam karıştı açıkçası."Uçak içine kadın el çantası, laptop, evrak çantası ve bebek malzeme çantası dışında bir şey almanıza izin verilmeyecekt
Dış hatlardan iç hatlara geçiş yapıcam, free shoptan 2 tane içki alsam bu covid sürecinde uçak kabininde taşımama izin veriliyor mu?

Pegasusta şöyle yazıyor, kafam karıştı açıkçası.
"Uçak içine kadın el çantası, laptop, evrak çantası ve bebek malzeme çantası dışında bir şey almanıza izin verilmeyecektir."

Teşekkürler
0
deepest
(25.08.20)
yurt dışına uçuşta aldım.
0
sanat guresi
(25.08.20)
alındığını gördüm son uçuşlarımda. ama tamamen kapıdakinin insiyatifinde bazı şeyler. kabin tipi bavulun da alındığını gördüm yasak olmasına rağmen. pegasus'tu hem de.
ama aynı adam sırt çantasını almadı.
saçma sapan işler.
0
ozdek
(25.08.20)
alınır. free shop'un mantığı o zaten. transfer yapılan uçuşlarda falan bagajınızı alamazsınız ki.

onlar özel paketliyorlardı galiba, ya da özel bi kağıt mı ne veriyorlardı.
0
bohr atom modeli
(25.08.20)
Paket yaptırın içine fişi koyarak şeffaf poşetle kapatacaklar sonraki uçuşa devam böyle. Sıkıntı yok.
0
monkey
(25.08.20)
Normalde devam eden yurt içi uçuşum var demeniz gerekiyor satin alırken. O zaman mühürlü poşete koyuyorlar ve sorun olmuyor. İzin veriyorlar. Pandemi döneminde bunu sorun yapıp yapmadıklarını ise bence kasadaki görevlilerde bilgi verebilir.
0
nhtzmc
(25.08.20)
(9)

Sol seritte hiz siniri

invictae
Normalde israrla sol seridi isgal eden birisi degilim. Hizlanacaksam sollamami yapar sag/orta seride geri donerim. Basima boyle bir sey gelmedi ama merak ediyorum. Ama merak ettigim bir sey var. hiz limiti 70 olsun ornegin, %10 toleransi da koyalim 77. (40 yapar ve mehepeninn...:d)77 uzeri hizla gel
Normalde israrla sol seridi isgal eden birisi degilim. Hizlanacaksam sollamami yapar sag/orta seride geri donerim. Basima boyle bir sey gelmedi ama merak ediyorum.

Ama merak ettigim bir sey var. hiz limiti 70 olsun ornegin, %10 toleransi da koyalim 77. (40 yapar ve mehepeninn...:d)

77 uzeri hizla gelene sol seritteki yol vermek zorunda mi? 77’ye takip arkadaki gotunu de yirtsa yol vermeyebilir mi?

Elbette hastalik, aciliyet vb istisnalari su anda eleyerek soruyorum. Hiz tutkunuyum, istersem basarim, cezami da oderim’cileri de gecelim lutfen.

Sadece kurali soruyorum. Tesekkurler.
0
invictae
(25.08.20)
hız sınırlarına uysan dahi sol şeridi sollama veya orta şeritte müsaitlik durumumu olmaması gibi zorunlu hal dışında işgal edemezsin. arkadan gelen sürücü kıçını yırtıyorsa demek ki sol şeriti lüzumsuz yere işgal etmiş durumdasın. yani yol vermek durumundasın. onun hız sınırına uymaması senin sol şeriti işgal etmeni mazur göstermez. tespit edilirse zaten hız cezası alacak.
0
wilhelmwasmuss
(25.08.20)
Sol seritte yol vermek diye bir sey yok zaten, sol seritte olmamak lazım kural olarak.
Bu sebepten, zaten sol şeritte durmaman gerektiği icin bir nevi yol vermen lazim.
0
logisticsmanager
(25.08.20)
Evet 2. şeride geçmek zorundasın. En sol şeritte seyredemezsin. Arkandan gelen kişinin trafik kuralına uyup uymaması senin kontrolünde veya inisiyatifinde veya sorumluluğunda değildir.

Aynı mantıkla emniyet şeridinden giden ayıyı da engelleme hakkın yoktur.

Vatandaş olarak üzerine düşeni yapmak isteyen, hatalı bulduğu durumları kolluk kuvvetlerine veya hukuk merciine bildirebilir ama vatandaş kafasına göre kanun uygulamaya çalışamaz.
0
pass
(25.08.20)
sol şerit uzun süre işgal edilemez hız sınırı ne olursa olsun. sağ müsaitse her zaman sağ şeritten gidilir, eğer sollama yapılacaksa sol şerit kullanılır. malesef ehliyetini yeni almış yeni yetmeler ve kuralcı tipler hız sınırını görünce o hızda soldan gidilebileceğini ve şeriti babasının malı sanıyor. mal onun değil ama mal olan o.
0
false pretension
(25.08.20)
sol şeritte bulunmaman lazım +1
ancak yoğun trafik icabı sağ taraf müsait olana kadar hız sınırında sol şeritte sollamaya devam edebilirsin arkandaki istediği kadar yol istesin arkandaki araçta yaralı vs can tehlikesi bir durumu yoksa(4 lüleri yanmıyorsa) kendini riskli bir şeride atmanın anlamı yok.
0
basond
(25.08.20)
senden hizlisina yol vermelisin bunun kurali budur.
0
turbo sadık
(25.08.20)
ek olarak yol vermezsen ne olur ? misal benim gibi birisi gelir, önce sellektör yapar, orta şerit boşsa ve geçmezsen sonra korna çalar, gene geçmezsen tamponuna dayar taciz eder. Hala ısrar ediyorsan tamponunun tozunu alarak makas atar. Pislik yapacak günümdeysem bir de frene lambayı yakacak kadar dokunup aklını alırım.

46/2-A

"Aksine bir işaret bulunmadıkça, araçlarını, gidiş yönüne göre yolun sağından, çok şeritli yollarda ise yol ve trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmemek, yasaktır."

Ceza Maddesi Tutarı %25 indirimli Ceza puanı
46/2-a 288 TL 216 TL 20 ehliyet ceza puanı vardır.

edit : yol boşken sol şeridi işgal et, sonra yoluna gitmeye çalışan adam maganda olsun. Öyle saça böyle tarak.
0
kimlanbu
(25.08.20)
Ilgili tek kural olarak en sol seridi surekli olarak isgal etmemek var ve sordugun soruyla sadece dolayli olarak ilgili. Fakat biraz olsun yogun yerlerde uygulamasi mumkun bir kural degil zaten bu ve ustelik uygulanabilecek yerlerde seni kapsadigi kadar hiz yapan kisiyi de kapsiyor. Hiz sinirini asan araclara yol verme mecburiyeti diye bir sey asla yok, kurallarda olmasi dusunulemez bile. Hiz sinirini asip gecmek isteyenler, gecemeyince sinirden sinire girenler tamamen magandalar ve ulkenin en buyuk probleminin kendileri oldugunun farkinda degiller. Kimi gruplarda aptalca bir racon olustugu icin davranislari kabul gorebiliyor fakat bu tacizci olduklari gercegini degistirmiyor.
0
dunal
(25.08.20)
sol şeridin işgal edilmesinden şikayetçi olan varsa sol şeritten daha hızlı giderek o şeridi işgal ediyordur muhtemelen.

kendi yöntemleriyle bu hareketi cezalandırmaya çalışan magandalar trafiğe sol şeridi işgal edenlerden daha çok zarar veriyorlar. komik.
0
bohr atom modeli
(25.08.20)
(7)

Balkonda grill yapamaz mıyız

condom kurşunu
Sanki böyle bir yasak vardı ama kömürlü falan değil elektrikli grillin üstünde kanat biber vs yapsak yasak mı yani
Sanki böyle bir yasak vardı ama kömürlü falan değil elektrikli grillin üstünde kanat biber vs yapsak yasak mı yani
0
condom kurşunu
(23.08.20)
Yapmayın abi,bütün mahalleyi kanat kokutacaksın.

Kendi açımdan soylersem mangal değil evi yaksan umrumda olmaz ama ufak çocukların canı çekiyor bir şekilde.kanat dediğin nedir al bi kilo yap dersin ama o an olmayınca büyük ihale işte.
0
duptıs
(24.08.20)
milletin çamaşırı sizin kömürünüz ya da tavuğunuz yüzünden leş gibi kokmak zorunda değil. dünyanın hiçbir yerinde apartmanda mangal yapılmaz dumanı çatıdan verecek bir sistem yoksa.

evde elektriklide yapın. yoksa kavga çıkar. ben olsam çıkarırım.
0
bohr atom modeli
(24.08.20)
elektrikli de olsa yapılmaz çingene mahallesi vs değilse
0
mg3929
(24.08.20)
Köyünüzde, müstakil evinizin balkonundaysa yapılır.
Şehirde, apartman dairesinin balkonunda yapılmaz.
0
i am 6 do you wanna be 9
(24.08.20)
Milletin evi, çamaşırı sizin mangalınız kokmak zorunda değil +1

2020’nin Türkiye’sinde herhangi bir şehrin apartman dairesinde mangal yapılıyor.
0
Hallegadola
(24.08.20)
Komşum yapsın istemezdim, o sebeple canım istediği halde yapmıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(24.08.20)
Komşulardan biri yapsın istemezdim, iğrenç kokuyor.
0
legolasin son oku
(24.08.20)
(16)

Aksamki finale 1000 tl Munih e basmak macera mi olur?

alttaraf
Selam duyurunun iddiacilari..boyle bir soruyla meskul ettigim icin kusura bakmayin ama oran 1.85 ve şu siralar havadan gelecek 850 tl cok isime yarayacak, ne dersiniz, ne kadar garanti sizce?
Selam duyurunun iddiacilari..
boyle bir soruyla meskul ettigim icin kusura bakmayin ama oran 1.85 ve şu siralar havadan gelecek 850 tl cok isime yarayacak, ne dersiniz, ne kadar garanti sizce?
0
alttaraf
(23.08.20)
herhangi bir futbol müsabakasına 1000 tl basmak her zaman maceradır. para kazanılacak maç barca- bayerndi. kaçırmışsın.
0
ismim ibrahim
(23.08.20)
benim de aklımı çeldin :D
0
dafuq
(23.08.20)
oran çok iyi ben olsam bir böbreğimi de koyup öyle basarım. kendime yeni vücut alırım oradan gelecek parayla.
0
bohr atom modeli
(23.08.20)
havadan gelen 850 tl herkesin işine yarar da havadan gidebilecek 1000 tl riskine değer mi o'na bakmak lazım. eğer değerse sıkıntı yok.

1.9 olmuş bu arada :D
0
passion rules the game
(23.08.20)
o kadar kolay bir mac olmayacak, ben 2,5 üst deneyecegim :)
0
sweetoffice
(23.08.20)
8 yıldır desteklediğim takımım. bavyera çok istiyor kupayı. çok motive çıkacağız.

ama finallerde favori yoktur. 17 mayıs 2000 de olmadığı gibi. #miasantripple
0
baldan kaymak
(23.08.20)
valla ben lyon maçında bayern'i pek beğenmedim. çok kaçırdı lyon ama yine de ben de biraz yatıracağım bayern'e. maç sonucuna değil de kupayı alıra oynıcam. o 1,5 veriyor.
0
ahm1
(23.08.20)
Dünya kupası yarı finalinde Almanya Brezilya'nın içinden geçince o gazla ben de final maçına tek maçtan yüklü girmiştim Almanya alır diye. Ne oldu? 90 dakika 0-0 bitti. Bu maçta da 90 dakika berabere biterse şaşırmam. Favorim Bayern ama Paris'in hücum hattı da inanılmaz güçlü.
0
himmet dayi
(23.08.20)
Psg arka alanda bırakilan boşluklari oyle rahat harcamaz digerleri gibi. Banko bir durum yok bu macta.
0
logisticsmanager
(23.08.20)
cok riskli, karsida Mbappe, Neymar, Di Maria falan var, bunlardan biri ya gununde olursa
0
neck_and_neck
(23.08.20)
Valla uzatma denen bi olay da var bu maçta. Ve final maçı, iki taraf da temkinli oynayabilir. Ben bu riski almazdım.
0
Arthur Dayne
(23.08.20)
Sabahtan beri içimden beraberlik geçiyor, ben 1000 lira cesaret edemesem de 250 TL. Maç sonu 2.5 üst beraberlik oynadım 6.75 oran.. 2-2 3-3 bitecek gibi bir his var içimde
0
IcedFlames
(23.08.20)
bastın mı?
0
bohr atom modeli
(24.08.20)
basmadim deme.
0
baldur2
(24.08.20)
basmadim maalesef ama bassaydim kalpten gidebilirdim:)
mac hicte o kadar kolay gecmedi
0
🌸alttaraf
(06.09.20)
(5)

Votka karpuz soda

regina phalange
Karpuzu blenderdan geçirip votka soda limon va eklesem mis gibi kokteyl olmaz mı
Karpuzu blenderdan geçirip votka soda limon va eklesem mis gibi kokteyl olmaz mı
0
regina phalange
(22.08.20)
Merhaba

Bence aslında olur. Bir kere yanlışlıkla yemeğime sıktığım limon karpuzumun üstüne gelmişti, bütün yaz karpuza limon sıkarak yemiştim. Tatlı-ekşi çok güzel olmuştu.

Ben sizin yerinizde olsam bu tariften sodayı çıkartırdım, karpuz ile smoothy kıvamında birşey yapardım, hatta şunu denerdim :

%85 Blenderda çekilmiş karpuz ve buz / %15Vodka / 1 tatlı kaşığı limon suyu / Biraz rendelenmiş limon kabuğu ile 3-4 yaprak taze nane.

Taze nanenin yaprakları doğranmadan ama özünü salacak şekilde kırılmalı ve bütün olarak kokteyle atılmalı. Ayrıca ufak bir limon rendesi kokteylin üzerinde gezdirilebilir, yanına da bir çift nane yaprağı süslenme amacıyla dokunulmadan iliştirilebilir.

Afiyet olsun :)
0
burka
(22.08.20)
olur tadı hoşunuza gidiyorsa. içinde limon ve ananas olan bin çeşit kokteyl var. karpuz da olur.

bana kalırsa votka soda limon daha güzel ama sizin bileceğiniz iş.
0
bohr atom modeli
(22.08.20)
Limon cok yakismaz karpuza. Karisik bir sey olur

Onun yerine karpuz vodka
Limon vodka ayrinayri yapabilirsin
0
exlibris
(22.08.20)
Vodkayı sek iç,
Üstüne de karışımından iç.
Limon miktarını az tut
0
otopsicocugu
(23.08.20)
www.youtube.com

Şuna bakabilirsiniz değişik fikirler açısından
0
nundu
(23.08.20)
(3)

En sevdiğiniz Eric Rohmer filmleri?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlarBu aralar Rohmer filmlerine sardım. Altı ahlak hikayesi serisini izledim. Yönetmenin film anlayışı, edindiği dert bayagi ilgimi çekti. Kadın erkek ilişkilerindeki ahlak anlayışı ve ikilemlerini kitap okuyormuş gibi bir his bırakan anlatım tekniği ile işlemesi çok hoşuma gitti.Altı
Merhaba arkadaşlar

Bu aralar Rohmer filmlerine sardım. Altı ahlak hikayesi serisini izledim. Yönetmenin film anlayışı, edindiği dert bayagi ilgimi çekti. Kadın erkek ilişkilerindeki ahlak anlayışı ve ikilemlerini kitap okuyormuş gibi bir his bırakan anlatım tekniği ile işlemesi çok hoşuma gitti.

Altı ahlak hikayesi serisinde en çok beğendiğim filmler:
La collectionneuse
Ma nuit chez maud
l'amour l'après-midi oldu

Yönetmenin varsa sevdiğiniz başka filmleri önerirseniz çok mutlu olurum. Ya da Rohmer seven bu yönetmeni/ bu filmi de sever dediğiniz öneriler de çok makbule geçer.

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(20.08.20)
(bkz: pauline a la plage)
(bkz: conte d'ete)

şimdi bergman'ın sommaren med monika isimli filmi geldi karşıma twitter'da. bir bergman filminin rohmer seven için tavsiye edilmesi garip olsa da bence de bu da bir miktar o tarz bi filmdi. sinirimi bozmuştu diye hatırlıyorum bir yandan.
0
tepedeki psychedelic adam
(20.08.20)
aslında kendisi için fransız yeni dalgacılarına ters derler ama sadece biçimsel olarak sanırım. ben onun filmlerini godard'ın filmlerinden konu olarak çok ayıramıyorum. ya da traffaut. hepsi benzer geliyor.
0
bohr atom modeli
(20.08.20)
Mevsimler serisini puanlamak gerekirse, conte de printemps, conte d’ete, conte d’hiver, conte d’automne diyebiliriz ama genel olarak hepsini begendim cok cok iyiydi bence. Onun disinda l’ami de mon ami’yi begendim. Sonrasinda izlediklerim arasinda sirasiyla Pauline a La Plage, The Green Ray, My Night at Maud’s, La Collectionneuse . Son ikisini ozellikle en az begendim diyebiliriz.

Ilk dortlemeyi izleidkten sonra ben de cok benzer yonetmen aramistim ama hicbiri ayni tadi vermedi.
0
yuzır
(20.08.20)
(3)

İngilizce cümle

thin capitalization
I didn’t want to risk my money in case of my application will be refused Cümle yanlış mı, yanlışsa nasıl düzeltilir?
I didn’t want to risk my money in case of my application will be refused

Cümle yanlış mı, yanlışsa nasıl düzeltilir?
0
thin capitalization
(20.08.20)
@himmet +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(20.08.20)
in case of değil, in case my application would be refused diyebilirsin ille de öyle kullanacağım diyorsan.
0
bohr atom modeli
(20.08.20)
will yerine would dersen perfect olur.
in case'ten sonra da yuklemli bir cumle gayet olur.
0
baldur2
(20.08.20)
(7)

erdoğan ne müjdesi verecek?

avatar is back
gündemden uzağım. kimsenin bildiği yok ama konusu ne etrafında? gaz petrol gibi bişey mi yoksa siyasi bişey mi?
gündemden uzağım. kimsenin bildiği yok ama konusu ne etrafında? gaz petrol gibi bişey mi yoksa siyasi bişey mi?
0
avatar is back
(19.08.20)
karadeniz'de petrol veya doğalgaz bulduk diyecekmiş. malum her sene buluyorlar.
0
scudman1
(19.08.20)
ekşide hala "enerji bağımlılığımız yok olacak bütçe için iyi" falan diyorlar. kafayı yiyeceğim. sanki euronun 8,8 olmasının tek nedeni enerjiyi dışarıdan alıyor olmamız. hayır sanki yüz yıldır kendi kendimize yetiyorduk da son on yıldır dışarıdan almışız gibi. teallam.
0
bohr atom modeli
(19.08.20)
üç ihtimal var. ya petrol bulundu, ya doğalgaz bulundu ya da kanal istanbul'a başlıyoruz diyecek. vatandaşı zerre ilgilendirmeyen konular. çomarları coşturacaklar herhalde. arada yapmak gerekiyor.
0
sir gawain
(19.08.20)
türkiye karadeniz'de enerji kaynağı keşfetti
türkiye'nin ithal ettiği doğalgaz miktarı yaklaşık 55 milyar metre küp.
türkiye'nin ürettiği doğalgaz miktarı yaklaşık 0.4 milyon metre küp.
link
karadenizde bulunacak doğalgaz miktarı 1-2 milyar metre küp olabilir.
bu da ancak dişimizin kovuğunu doldurur.
fakat başımızdaki hükümet, sanki rusya'dan fazla gaz çıkaracağımızı düşündürtecek açıklamalarıyla kutlu, müjdeli haberlerle, 1-2 hafta daha oyalanır.
bkz. gaz çıkarmak

eksisozluk.com
0
ankarakecisi
(19.08.20)
Gercek hayatta etrafinda hic sana iki gun sonra mujde verecegim diyen biri var mi?
0
dunal
(19.08.20)
Hayaller petrol gerçekler kanal İstanbul
0
Hallegadola
(19.08.20)
Yeni bir Yer altı kaynağının bulundu ğu haberinin verilemesi ihtimali yüksek görünüyor. Ama ne duyarsak duyalım onu ikiye ya da üçe çarpmak gerekiyor. Sadece
90larda sanki meydan muharebesi kazanmışsız gibi tvlerde ara ara haberleri olan ve Ege'deki yunanlarla yapılan göstermelik it dalaşlarıyla yetinmek olmazdı.
Gelişen ve değişen dünyada, enerjiye sahip olanların kuralları geçerli oluyor.

Yine bir zamanlar Yunanların kendi kıyılarından göremediği ama bizim kıyılarımızdan yüzerek bile ulaşabilecek mesafede olan ve her nasılsa onların elinde kalan adalarımıza bile bayrağımız dikilecektir. Sırasıyla .
Akdeniz'e mavi vatan denildiyse, bu sadece sularla sınırlı kalamaz.

Ayrıca bir zamanlar bize adeta Türkiye'nin dengi gibiymiş gösterilen Yunanlıların, bizden ne kadar çekindiğini ve ne derece yalnız olduklarını, Türkiye'nin Akdeniz'de ne yapmak istediğini yine onların tvlerinden yapılan alıntılarla Türkçe alt yazılı olarak
Wights of Salem kanalından izleyebilirsiniz .
0
Erva
(20.08.20)
(10)

eski sevgilinin gönderilerini beğenmek

83746428
Merhaba. 1. Eski sevgilinizin/eşinizin gönderilerini beğenir miydiniz?2. Sevgiliniz/yeni eşiniz bunu yapsa ne hissederdiniz? ne tepki verirdiniz?
Merhaba.

1. Eski sevgilinizin/eşinizin gönderilerini beğenir miydiniz?
2. Sevgiliniz/yeni eşiniz bunu yapsa ne hissederdiniz? ne tepki verirdiniz?
0
83746428
(19.08.20)
1-hayir
2- sıçtırma eski sevgiline şimdi
0
olaylar olaylar
(19.08.20)
1. Hayır
2. Arkama bakmadan giderim.
0
ruhen hastayim ben
(19.08.20)
1)Asla
2)onu da eskilerin arasına yollarım
0
megalomaniac
(19.08.20)
1.hayır
2.hiçbir şey yapmam
0
muslugubozukhayrat
(19.08.20)
1. Hayır.
2. Üç hayırla uğurlardım.
0
Hallegadola
(19.08.20)
1- bir kere yaptim, engelledi uhasduahsda.
0
baldur2
(19.08.20)
Bazı sorularınız beni gerçekten sinirlendiriyor.

1-Beğenmiyorum bakmıyorum. Bakacak olsam eski olmaz.

2- ben bakmıyorum ne yapıyor nasıl kullanıyor sosyal zerzavatları. Ben kullanmıyorum hiçbirini. Ama öyle bir şey görürsem çok dağıtırım etrafı sanırım.
0
Giovanni Pipitto
(19.08.20)
Cevaplarım takip etmem, like atmam atanı da atarım hayatımdan.
Ama size bir sorum olacak;
Hocam yaş farkı var, ten uyumu yok, biriniz dul diğeriniz bekar, ha bir de exinin dibinden düşmüyorken hala hayatından çıkartmama sebebin nedir?
0
cilekli pasta
(19.08.20)
1- beğenirim ne olacak ki, gönderiyi beğenince "ne olur geri dön" mü demiş sayılıyoruz?
2- umrumda olmaz, kız arkadaşım eski sevgilisiyle takılıyor bazen. restoranlarına gidip yemek falan yiyor. kafasında bin tilki dolaştığını düşünmüyorsam gönlüm rahat olur çünkü ben de öyleyim. geçenlerde eski sevgilime bir kitap verdim ve herhangi bir aynı cins arkadaşıma karşı ne hissediyorsam ona karşı da öyleyim. birer kahve içtik dağıldık. o da benim tüm gönderilerimi beğeniyor çünkü kimse karaktersizlik yapmadı ayrılırken ve ayrıldıktan sonra. ancak öyle bir durumda buna dikkat ederdim.
0
bohr atom modeli
(19.08.20)
1. eski sevgililerimle hiçbir sosyal mecrada takipleşmem
2. ayrılma noktasına getiririm ilişkiyi. Ayrılamıyorsam bile kendimden bir süre mahrum ederim.
0
Mossy
(20.08.20)
(4)

arabayla giderken fren pedalı kırılsa/bozulsa

reanarchy
akşamları işten çıkınca yaklaşık bir buçuk saat trafikte cebelleşerek eve gidiyorum. malum istanbul trafiği ve yoğun bir güzergah.haliyle canım sıkılıyor yolda, dün akşam düşündüm. otomatik vites arabam. dur kalk trafik şeklinde giderken, acaba fren pedalı bozulsa, kırılsa falan eve kadar sadece el
akşamları işten çıkınca yaklaşık bir buçuk saat trafikte cebelleşerek eve gidiyorum. malum istanbul trafiği ve yoğun bir güzergah.

haliyle canım sıkılıyor yolda, dün akşam düşündüm. otomatik vites arabam. dur kalk trafik şeklinde giderken, acaba fren pedalı bozulsa, kırılsa falan eve kadar sadece el frenini kullanarak gidebilir miyim dedim sürekli dur kalk.

şimdi,
öncelikle araba otomatik vites. f1 vites kolları var. vitesi düşürerek yavaşlamak mümkün.
elektronik park freni var. düğme şeklinde. hareket halindeyken de düğmeyi çekili olarak 1-2 saniye falan bekleyince fren tutuyor hemen. ama tabi löp diye durduruyor arabayı direkt tekerleri kilitlediği için.

ben de şöyle düşündüm, çok mecbur kalsam sadece dur kalk trafikte, takip mesafesini normalin 2-3 katına falan çıkarıp, emniyet şeridinden, dörtlüleri sisleri falan bütün lambaları yakıp gidebilirim. arkamdan da kimse yanaşmasın dibime kadar diye bagaj kapağını açar oraya da bir uyarı falan asarım.

ne dersiniz sizce mümkün mü böyle bir şey?

bence mümkün ama tehlikeli.

trafikte bunları düşünüyorum, ne kadar sıkıcı 90 dakika boyunca dur kalk araba kullanmak, varın siz düşünün ne haldeyim.
0
reanarchy
(18.08.20)
el freniyle yola devam etmek tek gözü kapatarak sürmek gibi bir şey. köy yolu olsa bir derece de trafikte yapılırsa sonucu kötü olabilir.
@dayı +1
0
bohr atom modeli
(18.08.20)
Pedal kırıldıktan sonra gitmeyi düşünmek, cinayet ile eşdeğer.
0
ykyt
(18.08.20)
arkadaşlar teşekkürler cevaplar için, öncelikle çok duyarlı arkadaşlara zahmet edip duyar gösterdikleri için de ayrıca teşekkür ederim.

burada beyin jimnastiği yapıyorum aslında sadece yoksa arabanın fren pedalının kırıldığını hiç duymadım. diyelim ki kırıldı, kimsenin canını malını, kendi canımı malımı tehlikeye atıp böyle bir şey yapmam herhalde bu yoğun trafikte hele. ama dedim ya, bu sadece fikir yürütme, beyin jimnastiği. emniyet şeridi acil durum araçları içindir, oraya giremezsin diyen dahi olmuş. :)
0
🌸reanarchy
(18.08.20)
Debriyaj pedalı arızalanan, debriyaj teli kopan, el freni tutmayan arabayı kullandım ama 20 senedir ehliyetim var, dünyanın en rezalet arabalarını da kullandım ve fren pedalının kopması aklıma bile gelmedi.

Fren pedalı kopmaz ama fren hidroliğinde sıkıntı yaşayabilirsin, fren tutmayabilir, abs arıza yapabilir. Balataların bitmiştir, kıvılcım ata ata fren varla yok arası tutuyor olabilir.

Hiç freninin olmadığı durumlarda en temizi çekici olsa da yol müsait değildir, güvenli bir bölgeye çekmen gerekebilir. Misal tam tepe arkasındasındır, arkadan gelen araçların görüşü olmadığı için sana çarpmalar an meselesidir, kısa mesafede el freni kullanarak dörtlüleri yakıp aşırı bir eğim yoksa emniyet şeridinden gidebilirsin. Yeni nesil araçların bir kısmında bahsettiğin gibi elektronik el freni var, cam açma kapama tuşu gibi ufacık bir tuş. Opel astra da denedim, fren niyetine kullanamazsın, nasıl tutacağı, ne zaman durduracağı kestirilemiyor. Bir güzelliği var, istersen 100'le gidiyor ol, el frenini çektiğin anda arabayı kaydırmadan durduruyordu.

Normal bir arabada manul el freni ile aynı hareketi yaparsan sadece arka tekerler kilitleyeceği için arabayı yolda bile tutamazsın.

Özet : mesafe yakınsa ve arabayı tanıyorsan kısa mesafede (3-5km) kullanılabilir, bunun dışında direkt olarak aracı güvenli bir yere parkedip çekici çağırmak gerekir.
0
kimlanbu
(18.08.20)
(21)

Meyve suyu üretimi

dissendium
Meyve suyu üretiminde ağaçtan yere dökülen meyvelerin de kullanıldığını okumuştum. Sonuçta doğada o meyveler kurtlar tarafından yenilebiliyor. Eğer herhangi bir meyvede kurt varsa meyve suyu üretilirken meyveyle birlikte o kurt da parçalanmış olabilir. Bu düşünce beni biraz rahatsız ediyor. Merak et
Meyve suyu üretiminde ağaçtan yere dökülen meyvelerin de kullanıldığını okumuştum. Sonuçta doğada o meyveler kurtlar tarafından yenilebiliyor. Eğer herhangi bir meyvede kurt varsa meyve suyu üretilirken meyveyle birlikte o kurt da parçalanmış olabilir. Bu düşünce beni biraz rahatsız ediyor. Merak ettiğim şey şu. Meyve suyu üretiminde meyveler belirli bir yöntemle bu açıdan kontrol ediliyor mu? Bu düşünceyi nasıl aşabilirim?
0
dissendium
(18.08.20)
Bunu hiç düşünmediğim halde yıllardır meyve suyu içmem. İçmemeyi deneyemez misin?
0
Tochinoshin
(18.08.20)
tabii ki de kontrol edilmiyor. kim niye ugrassin. zaten duzgun meyveler otellere restoranlara gider, orta halliler markete, pazara. boyle yerlerde alici bulmayan curukler de meyve suyuna. en kalitelilerin meyve suyuna gidecek hali yok ya.

asmak icin gece yatarken agzina giren ufak bocekleri orumcekleri falan dusun. kurt kotu bir sey degil zaten.
0
hot potato
(18.08.20)
@Tochinoshin, bu düşünce aklıma geldiğinden beri sadece güvendiğim bir markanın meyve suyunu içiyorum.
0
🌸dissendium
(18.08.20)
Aslında güvenebileceğin bir marka yok.iki türlü üretim var.birisi tamamen fabrika yapımı konsantre,içinde sözde meyve partikülleri bile oluşturulabiliyor.ithal gelip sulandırılıyor.ikinciside klasik yöntem elma ağırlıklı bol sulandırılmış meyve suları.

Sana tavsiyem çok derinlemesine düşünmemen.şimdi detaya girip ne yiyeceğiz o zaman demeni istemem.kurt dediğin şey protein,bulabileceğin en masum unsur,çok takılma.
0
duptıs
(18.08.20)
O kurtlari ayristiracak teknolojinin veya emegin maliyetini dusun once, simdi de meyve sularinin fiyatini dusun.

Tebrikler buldun cevabi.
0
baldur2
(18.08.20)
köyümüz evimize 10 dakika mesafede olduğu için sürekli tarım işiyle hobi olarak uğraşırız ailecek. okumanıza gerek yok ben direkt olarak söyleyim. meyvenin hasat zamanı bitince çürük çarık dediğimiz yere dökülen meyveler toplanıyor benzin parası çıkması için o ismini hepimizin bildiği o meyve suyu markalarına 25-50 kuruşa veriliyor. alım yerlerinin önünde sinekli böcekli 1 2 gün de bekliyor nerdeyse.

kontrol edilmiyor. ucuz olması için zaten özellikle o şekilde alınıyor. bu düşünceyi aşabileceğiniz bir yol veya güvenebileceğiniz bir marka yok. isim vermek istemiyorum fakat hepsi dediğim gibi bu şekilde.
0
nebukadnezarr
(18.08.20)
Neredeyse çürük denecek, kurtlu meyveler gidiyor neredeyse. Yani o meyveler azınlıkta değil çoğunlukta :)
Düşünceyi qsmaya gerek yok, durum Böyle.
0
kisa
(18.08.20)
meyve suyu, hazır salça, domates püresi, turşu falan filan üretilen yerlerin, o meyve sebzelerinin üretildiği memleketin çocuğuyum.

nasıl sebzeler meyveler gidiyor bir bilsen... meyve suyu istiyorsan al kendin sık. salça istiyorsan kendin yap. ingiltere'de değiliz deli gibi yaz güneşi var güneşte bir salça yapıyorum akıllara zarar. turşu desen adam çiğ sebzeyi atıyor kavanoza, ilacı basıyor 1 dakika içinde turşu yemeye hazır oluyor. lan öyle turşu mu olur? bir iki ay beklicen ki turşu yemenin faydasını göresin.
0
alperz
(18.08.20)
Araya üçüncü tarafları karıştırmadan düşünceyi aşmanın ve vesvesesiz bir şekilde meyve suyu içmenin yolu bu ve benzerlerini almaktan geçer:
www.narenciyepresi.com
0
Erva
(18.08.20)
bence meyve suyu konusunda kurtlar endişe duyulması gereken son şeyler.

bunun tarım ilacı var, hayvan pisliği var, sineği var, paketleme ve koruma için kullanılan kimyasallar, katkı maddeleri ve koruyu maddeler var.

dışarıdan satın alınan her üründe durum bu şekilde. iyisi kötüsü yok. kötüsü ve daha kötüsü var sadece.

hatta şöyle bir şey söyleyeyim, meyve suyu diye satın alınan şeylerin meyve ile pek ilgisi alakası yok. istenilen aroma, tat hatta koku çeşitli kimyasallar ile veriliyor. o tat meyveden değil kimyasallardan geliyor aslında.
0
reanarchy
(18.08.20)
merdiven altı firmaların meyve suyunu alıp içmiyorsanız çok da endişe duymanıza gerek görmüyorum.

tesislerde dolumdan önce pastörize ediliyor. pastörize edilirken yapılan ısıtma işleminde ise birçok mikrop yok oluyor.
0
eeb
(18.08.20)
kapi canavarı nasıl ortaya çıkıyor sanıyordunuz, kurt ve meyvenin evrimi sonucu tabi ki.
0
marlonbranda
(18.08.20)
Bence smoothie makinesi alın, sulu meyveleri cızt diye geçirir posalı bir şekilde de içersiniz.

Önceden çok meyvesuyu içerdim, smoothielere başladığımdan beri aramıyorum çok güzel tarifler var.
0
jazzabel
(18.08.20)
Hot patato'ya benzer olacak ama genel olarak,
dalından toplanan 1. Kalite meyveler ihracata gidiyor.
2. Kaliteler soğuk hava depoları ve hale
Bahsedilen türdekiler meyve suyu fabrikalarina gidiyor..
0
Ven
(18.08.20)
haha merdiven altı mı?

türkiyenin en büyük meyve suyu şirketlerinde birisine bizim tarladan şeftali veriyorduk. verdiğimiz şeftaliler hale satamadığımız yere düşmüş fazla erişmiş olanlar. yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi. zaten firma bu meyveleri hal fiyatının neredeyse 8 de 1 fiyatına alıyor.
0
belkider
(18.08.20)
Hayır tabiki edilmiyor. Meyve suları için alınan meyveler çok ucuza mal ediliyor ve diğerlerinin de dediği gibi en kötü kalitede olanlar alınıyor. Icindeki kurtları ayiracak bir sistem yok zaten meyvelerin neredeyse tamami ayni sekilde hangisini ayiracaksiniz ki. Çok bilinen unlu bir meyve suyu markasını ziyaret edip vişne suyunun yapılışı incelemistik. Keske tek sorun kurtlar olsaydı. Yapabiliyorsaniz evde deneyin alışınca aramiyorsunuz zaten.
0
miyav lan miyav
(18.08.20)
bi şey olmaz. endişe etmen gereken şey içindeki şeker miktarı ve katkı maddeleri. adamın biri yolda ölen hayvanları eve getirip pişiriyordu. o geldi aklıma. bu kadar düşünmemeyi askerde akşamdan kalma yağlı tabldotta beyaz peynir yerken öğrendim sanırım.
0
bohr atom modeli
(18.08.20)
Yahu bu gizli bir şey değilki en bilinen meyve suyu firmasına şöyle meyve gidiyor böyle meyve gidiyor diyorsunuz sanki kaçak bilgi gibi. mesele içinde mikrop bakteri kalmaması.
0
fezagezgini_4
(18.08.20)
Meyve işi yapan bir abi vardı. Bir ara sormuştum.

Elma topladıkları zaman şekli düzgün olanları 1 TL'den meyve olarak satıyorlardı, kalan şekli bozukları 20 kuruştan meyve suyuna veriyorlardı. Aynı elma, sadece şekli tam yuvarlak değil diye meyve suyuna gidiyor.

Meyve suyu ne kadar sağlıklı, büyük soru işareti. Hatta içine kattıkları koruyucu vs. ile sağlıksız bir içecek.


.
0
kartallar yuksek ucar
(18.08.20)
ailem şeftali üreticisi ve evet biz de ağaçtan yere düşen meyveleri meyve suyu fabrikasına gönderiyoruz. ben de sizin kafanıza takılan sorular nedeniyle uzun yıllar meyve suyu içmemiştim ama daha sonra fabrika gezme şansım oldu. meyveler çok yüksek basınçlı suyla yıkanıyorlar. bu esnada kurdun yol yaptığı bölümler dağılıp kurt ortaya çıkıyor ve yıkama ile yok oluyor. yani içtikleriniz kurtsuz.
öte yandan meyvenin posası çok daha değerli olduğundan hazır meyve suyu içmeyin, meyveyi ısırarak yiyin benim tavsiyem :) diş etleriniz bile daha sağlıklı olur.
0
lapetite
(18.08.20)
@belkider

merdivenaltı olmayan yerler kurtları ayıklıyor diye bir şey yazdığımı göremiyorum.

tek fark merdivenaltı olmayan yerler çeşitli sterilizasyondan geçirip pastörize işlemi uygulayarak mikropları yok ediyorlar dedim.

okuduğumuzu anlayalım, anlatalım. haha.
0
eeb
(18.08.20)
(10)

Hesabınızdaki dövizi çekmek istediğinizde neden sorun çıkarıyorlar?

Simrug
Hesabımda bir miktar döviz var, çekmek istediğimizde neden sorun çıkarıyorlar? Neden soğuk davranılıyor?O kadar dolar yok, yarın gelin vs.
Hesabımda bir miktar döviz var, çekmek istediğimizde neden sorun çıkarıyorlar? Neden soğuk davranılıyor?
O kadar dolar yok, yarın gelin vs.
0
Simrug
(17.08.20)
banka o parayı kullanıyor.
0
buenosdias
(17.08.20)
Soğuk davranmayı bilmem de şubeler para tutmaz genelde, döviz de aynı şekilde. Şubede duran her kuruş bankaya zarar sayılır demişti bir bankacı. Bazen şubede 5 bin Dolar bile çıkmayabilir o yüzden önceden haber vermek gerekir çekileceği zaman.
0
crown
(17.08.20)
Çünkü o kadar dolar yok demek ki?
Çok az bir miktar değilse döviz çekmek için genellikle şubeye 1 gün önceden haber vermek gerekiyor, ertesi güne getirip hazırlıyorlar çekmek istediğiniz dövizi.
0
kobuzchu kiz
(17.08.20)
Bankaların kasasında para bulundurmasının bir maliyeti vardır, faiz gelirinden mahrum kalırlar. Döviz de sirkülasyonu normalde daha düşük olduğu için nakit türk lirasından da az bulundurulur. Bu soğuk davranma değil, çekeceğiniz döviz için önceden haber vermeniz gerekir ilgili şubeye. Döneme has bir durum değil.
0
nevrochaotica
(17.08.20)
çünkü gerçekten şubede o esnada o kadar dolar olmuyor.
ne kadar çekmek istediğiniz önemli elbette.
0
dafuq
(17.08.20)
Aynı gün çekmekte ısrarcı olursanız, sizden "nakil ücreti" talep edip o parayı aynı gün merkez veznelerden talep edebilirler.
0
nevrochaotica
(17.08.20)
Söylenmiş bir de ben söyleyeyim: banka paradan para kazanan bir kurum ve mümkün olduğunca minimum nakitle günü çeviriyor. İlla para çekecekseniz önden haber vermek lazım ya daa başka bankaya transfer etmek gerek (EFT, swift vs ile)
0
lcha
(17.08.20)
kimlanbu
(17.08.20)
aylık 3000 liraya çalışan adam sana bankasından döviz almak istediğin için niye soğuk davransın abi, babasının malı mı sanki...
0
bohr atom modeli
(17.08.20)
5k üstü için önceden haber vermek lazım diye hatırlıyorum. bugüne kadar bir gün önceden haber verdim, hiç sorun yaşamadan çektim. tabi bu 1 yılı aşkın zaman önce.
0
morcivert
(17.08.20)
(15)

amerikan güreşleri gerçek mi? sahte mi?

tantunisultansuleyman
hulk hoogan'ın andre the giant ile olan karşılaşmasını izlerken aklıma takıldı. yakın çekim bazı noktalarda net olarak birbirlerine vuruyorlar. ancak işin tiyatral kısmı da yok değil gibi.https://www.youtube.com/watch?v=q7Zh07XQfpEbiraz araştırınca dövüşler gerçek diyen https://onedio.com/haber/amer
hulk hoogan'ın andre the giant ile olan karşılaşmasını izlerken aklıma takıldı. yakın çekim bazı noktalarda net olarak birbirlerine vuruyorlar. ancak işin tiyatral kısmı da yok değil gibi.

www.youtube.com

biraz araştırınca dövüşler gerçek diyen onedio.com

ve sahte olduğunu iddia eden www.haberself.com

yazılar gördüm.

sizce gerçek mi değil mi?
0
tantunisultansuleyman
(17.08.20)
Sahte olduğunu kabul ederek konuşayım, öyle sahneler işler var ki, sırıtıyor Kabul ama bu rolü yaparken de ciddi darbeler alıyorlar benim gördüğüm.
0
kisa
(17.08.20)
hocam tabii ki tiyatro. soruyu sormanız abes. stunt yapıyorlar.
0
antikadimag
(17.08.20)
sahte ama ne kadar gercekci gorunurse o kadar daha zevkli. hayvan gibi adamlar 2 darbe alinca gebermezler ya.
0
baldur2
(17.08.20)
o darbeler gerçek olsa her maç en az biri ölür. çocukken ben de gerçek sanırdım.
0
bohr atom modeli
(17.08.20)
Gercek olsa kan cikar
0
hot potato
(17.08.20)
Bunlar sahte. Zaten spikerler de komedi programı sunar gibi sunuyorlar.

Bu dövüşlerden önce prova yapıyorlar. Aynı hareketleri bir kaç kez yapıp ondan sonra seyirci önünde gerçekleştiriyorlar.

Provalar esnasında sakat kalan ve sanırım hayatını kaybedenler olmuş. Yani sahte olmasına karşın yine de sert bir etkinlik.
0
biseysorcaktim
(17.08.20)
bunu cidden sordun mu sen ya?
0
neverletyougodown
(17.08.20)
dovusler gercek diyen de hakli bu arada.

sahte demek yerine yukarida bahsedildigi gibi kurgu. stunt yapiyorlar. yani gercekten ipten atlayip takla atiyorlar. gercekten masalara sandalyelere dusuyorlar vs. ama bunlar daha onceden calisilmis kurgulanmis hareketler. bu demek degil ki senin benim yapabilecegim bir is.

televizyon dizisi gibi. kotu yapilinca cok kotu oluyor. ama guzel oldugu zaman da sana gayet eglenceli bir zaman gecirebiliyor.

yani sahte derken sanki guresilmiyormus, cgiymis gibi de anlasilabilir. o yuzden kurgu vb. kelimelerle tanimlamayi daha dogru buluyorum.
0
tanaka
(17.08.20)
Dövüşler sahte ama tıpkı gerçek dövüşe hazırlanır gibi antrenman yapıyorlar koreografi çalışıyorlar yaptıları bir çeşit gösteri tekrar tekrar çalışılmış hareketler. Çocuk kadın herkes orda eğlence için geliyor kimse kan görmek istemez. Tabi bazı sahnelerde ister istemez darbe geliyordur ama zaten antrenmanları bunun için. Hem sakatlık çıkmasın hemde karşı tarafa zarar gelmesin diye. Abd De olsam gider izlerdim Trump bile o show'a katılmıştı.

Tekvando ve boks antrenmanı yaptığım zamanda salonda illa ki vuruş açısına göre kanama yada morarma olurdu kaldıki dikkat ettiğimiz hâlde bu adamlar ne kadar çok çalışmış ve profesyonellesmis ki gayet eğlenceli iş çıkarmışlar.
0
Fritz-X
(17.08.20)
Şiddet gercek ama,önceden calisiliyor hatta olenler bile oldu guresirken
0
kreatin
(17.08.20)
peki kimin kazanacagina da mi onceden karar veriyorlar? sonucta sampiyonluklar var, kemer falan aliyorlar.
0
baldur2
(17.08.20)
baldur2,reytinglere göre,seyirciler hangi güreşçiyi seviyorlarsa ona göre kimin sampiyon olacagi belirleniyor
0
kreatin
(17.08.20)
Beyond the mat diye bir film vardi biyografi tarzi belgesel güreşlerin arkaplanini anlatiyor
0
kreatin
(17.08.20)
The Wrestler filminde işleniyordu bu konu. orada sahte ama kimi zaman can yakıyor.

bir de john cena sakatlanmıştı. yanlış hatırlıyor olabilirim.
0
ya ben lan neyse
(17.08.20)
Olabildiğince tirişkadan birbirlerine vurmaya çalışıyorlar. Ama o kadar antrenmana ve hazırlığa rağmen ringde ölen, sakatlanan, kolu kanadı kırılan çok oluyor. Bir de bu WWE dışında, bu işleri pay per view kanallarda ya da underground ortamlarda baya kanlı canlı yapanlar var. The Wrestler filmine bir bakın derim.
0
rosencruz
(17.08.20)
(11)

22,5 yaş herşeye sıfırdan başlamak için geç mi?

northern eagle
siz bu yaşta olsanız nasıl bir plan yapıp herşeye sıfırdan başlardınız?
siz bu yaşta olsanız nasıl bir plan yapıp herşeye sıfırdan başlardınız?
0
northern eagle
(16.08.20)
Hicbir seye gec degil
0
kuehles blondes
(16.08.20)
Benin okul mühendislik fakültesi 21 yaşında bitmişti. 22,5 yaşında askerde idim. Olay sıfırdan başlamaksa ben gemileri yakar bir şekilde yurtdışına çıkardim.

Ha sen bana bakma ama, bana green card çekilişi de cıktı 2005 te gitmedim.
0
Filinta61
(16.08.20)
28 yaşındayım. hayır geç değil. türkiye'de herkes bir şeylere geç başlıyor zaten.
0
black mamba
(16.08.20)
22,5 yas erken bile olabilir.
0
pass
(16.08.20)
Doğuma geri mi dönüyoruz?

Her şeye derken biraz daha açıklayıcı olsanız bence daha anlaşılır olur.
0
bitchesaintshit
(16.08.20)
Geç değil. Bir üniversite daha okunabilir.

Sıfırdan başlayacak olsam önceliğim kesinlikle yurt dışı olurdu. Özellikle ABD ve İngiltere. İyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okuyup iyi ülkelerde çalışmak isterdim.
0
dissendium
(16.08.20)
zaten okulu yeni bitirmiş oluyorsun sıfırdan başlamak bu olmuyor mu? daha neye sıfırdan başlamak?
0
bohr atom modeli
(16.08.20)
22,7 olmadan başlaman lazım, yoksa olmaz.
0
noluyo yaa
(16.08.20)
çok geç bence, öyle böyle değil aşırı geç.
0
clones
(16.08.20)
10 sene önce yurtdışı yapamam diyordum ama şimdi nasıl defolup gitsem diye düşünüyorum.
10 sene önce evden uzaklaşmam en fazla 3 km öteye idi. Evden Kadıköy'e gidebiliyordum ki Kadıköy'e öyle çok bilmiyormuşum. Şimdi anlıyorum.

2020 senesi itibariyle Yaş 31. Sadece Kadıköy değil, Avrupa Yakasındaki bir semtte nerede ne var biliyorum. 2017 senesinin sonlarda müdür tarafından zorla senelik izne çıkartılmışım, kalkıp Lviv'e gitmiştim. Tura katılmıştım gerçi.

Geç değil. Yeter ki ne istiyorsunuz emin olun.
0
put it in your appropriate place
(16.08.20)
hayat cok ilginc, kimisi basarili olur kimisi olamaz. yas ile zerre alakasi yok hayatin.

baslanir, ben heralde 30 yasi gibi sifirladim her seyi.
0
duygusuzromantik
(16.08.20)
(5)

Bacasız mekanda Bar/Pub açmak?

vicious
Selamlar,Bacasız mekanda pişirme olmayacak şekilde alkol ruhsatı alıp bar/pub açmak mümkün müdür? Ocak olmayacak, haliyle bacaya da ihtiyaç olmayacak. Belki buralarda konu hakkında tecrübesi olan biri vardır. Teşekkürler. Yer: Ankara/Çankaya
Selamlar,

Bacasız mekanda pişirme olmayacak şekilde alkol ruhsatı alıp bar/pub açmak mümkün müdür? Ocak olmayacak, haliyle bacaya da ihtiyaç olmayacak. Belki buralarda konu hakkında tecrübesi olan biri vardır. Teşekkürler. Yer: Ankara/Çankaya
0
vicious
(16.08.20)
pub da soğuk meze ve patates kızartması olmadan olmaz.

ayrıca aç gelen insanlar köfte hamburger tost gibi şeylere de ihtiyaç duyabilir.

eğer çevrede köfteci, hamburger vb yaptırabileceğin yer varsa olur ama patates kızartması olayı da var ve çok tüketilen bişey.
0
hem şişko hem deli
(16.08.20)
hem şişko hem deli +1

bira yanına sosis, patlamış mısır vs ister. onları yapmak istediğinizde sorun olur.
0
MtKrt
(16.08.20)
Sadece bar konseptinde yiyecek yemek olmayan yer fikri harika!
Biktim cunku “hadi biseyler icmeye gidelim” dendiginde yemek de yenilmesinden.
Cips, hazir patlamis misir vs satarsiniz. Tost yapabilirsiniz. Cerez verirsiniz...

Siz ama zaten mevzuati sormussunuz, konsepti degil.
Resmi gazetede surda burda yazili oldugu bi yer vardir. Yoksa konuyla ilgili bir avukat bilir. Ya da mekan sahiplerinin oldugu forum, ticaret odasi, dernek vardir. Oralara basvurabilirsiniz
0
kuehles blondes
(16.08.20)
sen yiyecek bi şeyler sunmazsan insanlar acıkınca kalkar gider. mantıklı değil senin için de. en azından atıştırmalıklar yapman lazım biralık.
0
bohr atom modeli
(16.08.20)
kadıköydeki mekanların bazılarına patetes, sosis vs dışarıdan geliyor. hem de öyle dükkan falan değil. mutfağı olmayan barlara bu tip servis yapan yerler var anladığım kadarıyla.

açacağınız bölgeye bağlı olarak etrafta benzer mekanlar varsa aynı sistem işliyor olabilir. bazı günlük hazır yemekler mikrodalgada ısıtılıp servis ediliyor. 3-5 gün beklemediği için de lezzeti bozulmuyor. eminim bunları da yapıp günlük ulaştıran firmalar vardır.
0
orpheus
(17.08.20)
(16)

Matematik... Kaçımız biliyor?

dakota
Çevremde dikkat ettiğim bir şey var. Son zamanlarda sıklaştırdım ve çoğu insana soruyorum: “Üslü ve köklü sayılar problemlerini çözebiliyor musunuz?” Cevap; % 15-20 “evet”. Ama çoğu kişi bilmiyor ve bilmese de biliyorum diyor. Soruyu sorduğum insanların yaşı 20’den büyük. Yani üniversite mezunu çoğ
Çevremde dikkat ettiğim bir şey var. Son zamanlarda sıklaştırdım ve çoğu insana soruyorum: “Üslü ve köklü sayılar problemlerini çözebiliyor musunuz?” Cevap; % 15-20 “evet”. Ama çoğu kişi bilmiyor ve bilmese de biliyorum diyor. Soruyu sorduğum insanların yaşı 20’den büyük. Yani üniversite mezunu çoğu. Üniversite mezunu İnsanlar bu problemleri yapamadan nasıl hayatta kalabiliyorlar? Çok şaşırıyorum.
0
dakota
(16.08.20)
Üslü köklü sayıları geçtim de basit yüzde hesabını bile bilmiyorlar. Bir insan 100 liranın %25'ini hesap makinesiyle hesaplar mı? Hesaplıyor adam. Onu geçtim bir çoğu 2'şer, 3'er say de 50'ye kadar gelemez.

Galaksimizin adı nedir, sorusuna telefon mu diye cevap veren, dünya diye cevap veren adamlarla yaşıyoruz. Ben bu saatten sonra kimseden herhangi bir konuda sağlıklı düşünmesini beklemiyorum. Yüzdeyi de ben hesaplarım.
0
pass
(16.08.20)
Mühendislik fakültesinde dört işlem, üslü köklü yeteneğini kaybediyorsun her adımını hesap makinesi ile atmaktan

Günlük hayatta da köklü sayılarla ilgili bir hesap yapmam gerekmedi
0
freebird5406_2
(16.08.20)
"Üniversite mezunu İnsanlar bu problemleri yapamadan nasıl hayatta kalabiliyorlar?"

mezun olduktan sonra herhangi bir üslü veya köklü sayı problemi çözmem gerekmedi. üniversitede de her şeyi bilgisayarla yapıyorduk zaten
0
king lizard
(16.08.20)
matematik bilimsel olarak üzerinde çalışmayacaksanız gündelik pratik hesap dışında hayatta kalmak için gerekli bir alan değil. analitik düşünmeyi geliştiren bir araç sadece. neyini abartıyorsunuz? mühendislerin kendini önemli hissetme çabası mı bu? kafadan hesap yapınca "bilgili" misiniz?

not: matematiksporlu.
0
ala09
(16.08.20)
İşim köklü sayılari uslu sayilari içermiyor/kullanmami gerektirmiyor, hesaplamalarimi da hesap makinesi ile yapiyorum ancak hala her türlü matematik problemlerini cozebiliyorum. Neden yaptigimi biliyorum. Hesap makinesi kullanmakl korelmeye inanmiyorum.
Ama is arkadaslarimda, genellikle meslekte yeni olanlar, onceden yapilmis hesaplamalara bakarak hesap yapan çok gördüm. Ne yaptigini bilmiyor. Sordugunda soylediginde de bunu sorun gibi görmüyor ne yazik ki. Yaptim işte ordan diyor.
Maalesef bizim okullarda da böyle yaklasiliyor, ogrenmekten ziyade dersi gecmeye filan bakiliyor. Netice dolarla maas mi aliyorsun da endiseleniyorsun oluyor.
0
a perfect lie
(16.08.20)
üslü ve köklü sayılar normal bir insanın hayatında ne kadar yer eder ki?
bu arada bende çözemem. matematiğim sahiden kötüdür. dört işlem dahil.
0
sutlu nescafe
(16.08.20)
Yukarıda bi arkadaş günlük hayatta ne işime yarayacak mantığında. Bunu okuyunca Platon’un akademisinin girişinde “ Geometri bilmeyen giremez.” yazısı aklıma geldi.
0
🌸dakota
(16.08.20)
ben makine mühendisiyim ve söylediğiniz aşırı saçma. hayatta kalabilme yeteneğini ölçmek için köklü sayı problemi mi soruyorsunuz? aç kalınca da köklü sayı yersiniz artık. ahaha.
0
bohr atom modeli
(16.08.20)
matematikten hep nefret etmisimdir. baskasi ayni bilgiye vakif diye asagilamak tam bir gerizekali davranisidir. isterse title'i matematik dehasi olsun. bu dunyaya gelme amacimiz matematik ogrenmek degil. kaldi ki, 2000 yil once matematik ile din cakissaydi su an evrim teorisi gibi cok az insanin ilgilendigi birsey olabilirdi.
0
buenosdias
(16.08.20)
matematik'ten oldum olası korkmuşumdur,hatta bir zamanlar en nefret ettiğim dersti.okullarda ezbere,formüle dayalı matematik olduğu için hep matematiğe karşı ön yargılı oldum,ama hayatın içinde formül,köklü sayı,polinom vb şeyler yok.hesabımı,kitabımı,işimi hesaplayacak kadar matematik bilgisine sahip olmak bana yetiyor,bazı hesapları kafamdan bile yapabiliyorum,sağolsunlar matematik hocalarımız zamanında ezbere dayanarak,kimisi sizi bu derste bırakırım diyerek matematiğe karşı antipatik bakmamızı sağladılar.şunu da itiraf etmeliyim ki matematikte en iyi olduğum konu hesap,sayı problemleri konusuydu.kısacası hayatta kalacak kadar matematik bilmek oldukça yararlı ve elzemdir.
0
super gazi
(16.08.20)
Is yerinde onlara verilen talimatlari yerine getirebiliyorlar ve hayatta kalanlari taklit edebiliyorlar.
0
dunal
(16.08.20)
Su an denesem yaparim diye dusunuyorum ama 30 yasini asmis ve de en son matematik dersini lise 1. sinifta gormus insanlarin cozememesi hic de abuk bir durum degil.. Kendini degerli hissetmek istiyorsan baska bir arguman bulman lazim yani, Platon'un sozunun konuyla zerre alakasi yok ayrica..
0
bahele
(16.08.20)
Uslu ve koklu sayiyi ev metrekaresi/kenar/yukseklik/alan/cevre hesaplamasivs disinda son 6yildir ne zaman kullandim hatirlamiyorum.

Hayatta kalmak icin ihtiyacim da olmadi. Polinomlar, turev, diferansiyel (turkcesini bilmiyorum bunlarin) hepsini de universitede gordum.
Isime yarayanlar olasilik hesaplamalari oluyor genelde. Bir de isim geregi yine KPI formulleri uretmem gerekiyor. Onun disinda beyin jimnastigi tarzi sorulari elbette cozebiliyorjm ama henuz hayatta kalmak icin ihtiyacim olmadi.

Bu arada yabanci lisede okudum, liseden itibaren hesap makinesi kullandik, hatta formul de ezberlemezdik, “formelsammlung” denilen, butun formullerin yazili oldugu kagitlar vardi, sinavlara onlarla girerdik.
Konuyu anlamayinca formulu de kullanamiyorsun zira.
0
kuehles blondes
(16.08.20)
Üslü sayılarda bölme işlemi yapılırken üsler çıkarılıyor diye hatırlıyorum. Aklımda kalan bu. Son zamanlarda yaşadığım nefes darlığını biraz buna bağlıyorum.
0
IncredibleMau
(16.08.20)
Bir şeyleri ölçüp biçerken temel geometrik hesaplamalar için bazı sayıların karesini/küpünü almak dışında günlük hayatta üslü ve köklü sayılarla bir sorunu çözmem gerekmedi. Çok zor koşullar altında hayatta kalabiliyorum...
0
wish i could find a way to disappear
(16.08.20)
Ben üslü sayı problemlerini çözemem. Kareköklerde de çok zorlanırım. Bu yüzden pek çok kere ölüm tehlikesi atlattım. Ölmemek için geçen sene on seans özel ders alıp kendimi geliştirmem gerekti. Kayınpederim de karekök Ve üstü problemlerini çözemeyene Benim verecek kızım yok dedi. Babam matematik öğretmenidir. Beni evlatlıktan reddedecek noktaya geldi. Psikolojik bunalımlara girdim. Evsiz kaldım. Sokaklarda yaşıyorum. Sözelden ALESe girdim 90 puan yaptım ama kesmedi. İçimdeki boşluk duygusu ortadan kalkmadı. Özel dersten sonra ancak kendime geldim. Artık hayata umutla bakıyorum. Her adımda “artık öleceğim artık öleceğim artık öleceğim hiçbir şey kalmadı ölmeme” diye düşünmüyorum. Neden. çünkü ben artık karekök ve üslü sayılar problemlerini çözebiliyorum.
0
i ve been mistreated
(16.08.20)
(6)

İngilizce Kitap Okurken Bilmediğim Kelimeler

put it in your appropriate place
Birkaç gündür ingilizce kitap okuyorum. Polisiye Teen Fiction olarak geçiyor ama başlangıç için iyi.Neyse, şimdi haliyle bilmediğim kelimeler çıkıyor. Bir kısmına bakmıyorum hiç. Hiç anlamıyorsam bakıyorum. Cümlenin gidişattan belli oluyor bazı kelimeler.Merak ettiğim; bu kelimeler, gündelik hayatta
Birkaç gündür ingilizce kitap okuyorum. Polisiye Teen Fiction olarak geçiyor ama başlangıç için iyi.

Neyse, şimdi haliyle bilmediğim kelimeler çıkıyor. Bir kısmına bakmıyorum hiç. Hiç anlamıyorsam bakıyorum. Cümlenin gidişattan belli oluyor bazı kelimeler.

Merak ettiğim; bu kelimeler, gündelik hayatta - hem konuşma hem yazı - ne kadar kullanıldığını nasıl ve nereden bilebilirim?

Misal utter diye bir kelime çıktı. Daha önce gördüğüm bir kelime. İlerki sayfalarda da gördüm. Diğer kelime ise frown. Bunu ilk defa karşıma çıktı. Sonraki sayfalarda ikinci kez çıkınca, hafızamda yer edindi.

Disguised diye bir kelime var. Ben bunu ne kadar kullanıldığını nasıl ve nereden bilebilirim?

Alakasız kelimeler ile hafızamı doldurmak istemiyorum.
0
put it in your appropriate place
(15.08.20)
Fazla kelime göz çıkarmaz ama ezberlemek için de kasmayın. Zamanla kelime bilginiz gelişiyor, ihtiyaca ve ilginize göre şekilleniyor.

Ezberlemek üçin daha çok dizilerde, konuşmalarda geçen ve anlamadığınız kelimelere yoğunlaşın.
0
archmage mahmut
(15.08.20)
Sorduğunuz şeyin ismi "word frequency".

Farklı listeler ve sıralamalar var bu konuyla ilgili ama fikir edinmek için sormuşsunuz o yüzden şu link iş görür.

www.english-corpora.org
0
influx
(15.08.20)
üçü de ingilizce kitap okuyan birinin sıklıkla karşılaşacağı kelimeler. hafıza öyle dolan bir şey değil ya. tablet misiniz ksdhdshf
0
bohr atom modeli
(15.08.20)
kelimeyle hafızanız dolmaz, hepsini öğrenin.
0
reavelyn
(15.08.20)
Altını çizip bir yere not alabilirsiniz ama hepsini birden öğrenemezsiniz, hem yöntem, hem de günlük kalıplar için her gün buradan video izlemenizi tavsiye ederim. www.youtube.com Ayrıca Advanced kursu da veriyorlar ve uygun ücretli.
0
kaset
(15.08.20)
Günlük hayatta konuşmalarda kullanıldığında absürt kaçmayan kelimeleri öğrenmek için ingilizce altyazılı dizi film izlemek güzel bir yöntem.
0
art pepper
(16.08.20)
(5)

Sozlukte abartilan balon kisiler

bahele
Gecenlerde eksi veterani olan bir arkadasimla sozluk belgeselini izleyip, 5- 10 dakika falan sozlugu gommustuk, o esnada gecmisti muhabbeti(hatirlayamamistim) de simdi yine aklima geldi de sorayim dedim.. 2010 oncesi sozlukcu tayfanin asiri ovup de sonradan gercek yuzunu gorunce, sayfalarca elestird
Gecenlerde eksi veterani olan bir arkadasimla sozluk belgeselini izleyip, 5- 10 dakika falan sozlugu gommustuk, o esnada gecmisti muhabbeti(hatirlayamamistim) de simdi yine aklima geldi de sorayim dedim.. 2010 oncesi sozlukcu tayfanin asiri ovup de sonradan gercek yuzunu gorunce, sayfalarca elestirdigi kimler geliyor akliniza.. Politikaci, sanatci, oyuncu ya da medya yuzu de olabilir benim hatirlayamadigim, bir bulduruverin be..
0
bahele
(14.08.20)
sözlüğün en başından beri olayı herkesi eleştirmek. kimsenin eskiden toplu olarak övüldüğünü hatırlamıyorum. o daha çok bu günlerde geçerli. ziya selçuk bile övüldü bir ara çünkü 2010 sonrası yazar olan insanlar çoğunlukla sığ.
0
bohr atom modeli
(14.08.20)
Arkadaşlar yanlış anlamış. Valla benim aklıma okan bayülgen geldi. Aşırı övgü yok belki ama genel anlamda sevilen bi tipti sanki.
0
lapris
(14.08.20)
Cem Yılmaz geldi aklıma.
Orhan Gencebay da olabilir biraz.
0
high hopes of the sozluk
(14.08.20)
Öincesi ve sonrası yazılar üzerine diyorum, kişilere balon demiyorum belirteyim.
İlk aklıma gelenler Yavuz Bingöl, Mazhar Alanson, ara gürel, Orhan Gencebay.
0
Cremisi
(14.08.20)
Valla şimdilerde Muharrem İnceyi gömen tayfa zamanında neler yazmıştır acaba ;))
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.